19. Ceza Dairesi 2016/3302 E. , 2017/5929 K.
"İçtihat Metni"6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ..."nun, anılan Kanun’un 91/1, 91/1-2. cümle, 91/2, 93/1, 93/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis, 2 ay 15 gün hapis ve 60,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça konu orman emvallerinin ve el testeresinin müsaderesine dair Kastamonu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2015 tarihli ve 2014/572 esas, 2015/18 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, müsadere kararına konu orman emvali ile suç aletinin muhafazasının güç olması ve bozulabilecek nitelikte olmaları nedeniyle 6831 sayılı Kanun’un 84. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 132. maddeleri uyarınca idarece satışlarına izin verilmesi yönünde katılan idare vekilinin talepte bulunması üzerine, müsadere kararı doğrultusunda işlem yapılması gerektiğinden bahisle talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aynı Mahkemenin 27/08/2015 tarihli ve 2014/572 esas, 2015/18 sayılı ek kararına itiraz edilmesi üzerine, müsadere hükmünün açıklanması geri bırakılan cezai müeyyide içeren hüküm kapsamında bulunmadığı, müsadereye konu orman emvali ile suç aleti el testeresinin satışına Cumhuriyet savcılığınca karar verilebileceği, ek kararda yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine dair mercii Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 07/10/2015 tarihli ve 2015/623 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 26/02/2016 gün ve 14295 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/03/2016 gün ve KYB. 2016-90064 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09/02/2012 tarihli ve 2009/9362 Esas, 2012/3220 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, hükmün müsadere ile ilgili kısmının dahi, açıklanması geri bırakılan sanık bakımından hukuki sonuç doğurmayan hükmün devamı niteliğinde olduğu, bu itibarla açıklanması geri bırakılan hükmün dışında mütalaa edilemeyecek ise de; müsadere konusu eşyanın niteliğine göre ayrım yapılması gerektiği bu bağlamda 5237 sayılı Kanun’un 54/4. maddesinde belirtilen üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya niteliğini haiz olması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilmiş olsa dahi kasıtlı suç işlenmeksizin geçirilen denetim süresinin sonunda düşme kararı verildiği takdirde bahse konu suç eşyasının sanığa iadesinin mümkün olmayacağı, bu itibarla kesinleşmiş müsadere kararı gereğince işlem tesis edilmesi gerektiği, somut olayda ise orman emvali ile suçta kullanılan ancak bizatihi kullanımı, bulundurulması yasak niteliğinde bulunmayan bir adet el testeresinin Cumhuriyet savcılığınca satışına izin verilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kamu davası açılarak mahkemeye intikal ettirilen suça konu emval ve suç eşyası hakkında Cumhuriyet Savcısının karar verme yetkisinin bulunmaması karşısında,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 07/10/2015 tarihli ve 2015/623 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4 maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, 21/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.