3. Hukuk Dairesi 2017/4909 E. , 2017/13189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye, eski hale getirme ve ecrimisil bedelinin tahsili davasının mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ecrimisil isteminin reddine, diğer taleplerin kabulüne yönelik verilen hükmün, süresi içinde taraflarcı temyiz edilmiş, davalılar tarafından hükmün duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile düzenlenen 01/01/2004 tarihli sözleşme ile davacının, bodrum kat ve bahçedeki ortak yerlerdeki hakkını davalı ..."a kiraladığını, davalının ..."un sözleşmeye aykırı olarak kiralananı diğer davalı şirkete 01/04/2010 tarihinde kiraya verdiğini, ayrıca yine sözleşme aykırı olarak projeye aykırı imalatlar yapıldığını belirterek her iki sözleşmenin akde aykırılıktan feshi ile davalıların kiralanandan ayrı ayrı tahliyelerine, davalıların müdahalelerinin men’i ile fuzuli işgallerine son verilerek kiralanandan tahliyelerine, projeye aykırılıkların giderilerek, kiralananın eski hale getirilmesine, 01/04/2010 tarihinden itibaren aylık ecrimisilin-kira bedelinin tespiti ile müvekkilinin hissesine düşen miktarın fazlaya dair hakları saklı kalarak, şimdilik 210.119,48 TL"nin ve dava esnasında ve sonrasında işleyecek olan ecrimisil - kira bedellerinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ecrimisil talebinin reddine, kira sözleşmesinin akde aykırılık nedeniyle feshi ile davalıların kiralanandan ayrı ayrı tahliyelerine, projeye aykırılıkların giderilmesine ve mecurun eski hale getirilmesine, bu hususta kiralayan davalı ... a iki ay süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Davalılar, davacının alzheimer hastası olup dava ehliyeti
bulunmadığını ileri sürmüşlerdir. Davacı vekili tarafından ibraz edilen 05/01/2010 tarihli ve 02/11/2011 tarihli raporlarda davacının hukuki tasarrufa ehil olduğu belirtilmiş ise de, davacının yaşı ve önceden alınan rapor tarihlerinden dava tarihine kadar geçen süre dikkate alındığında, davacının fiil ehliyetinin tespiti bakımından yeniden sağlık raporu alınması sonucuna göre vesayet altına alınmasını gerektirebilecek bir durumunun tespiti halinde Türk Medeni Kanunu"nun 405/2.maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunularak davacıya vasi tayin ettirilmesi, vasi tayin edilmesi halinde aynı kanunun 462/8. Maddesine göre husumete izin kararı da alındıktan sonra yargılamaya vasi aracılığıyla devam edilmesi gerekirken bu eksiklikler tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.