17. Hukuk Dairesi 2015/16488 E. , 2016/3669 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı şirket tarafından kasko sigortalı olan aracın seyir halinde iken önceden kazılarak açılan kanalın çökmesi ile oluşan çukura düşerek maddi hasarlı kaza yaptığını, araçta meydana gelen 4.187,00 TL hasarın sigortalısına ödendiğini, kazada kusurun %90 oranında karşı tarafta olduğunu belirterek ödedikleri tazminatın kusuruna göre 3.768,00 TL nin davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Pendik Belediye vekili; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, bu caddenin ana arter olup İBB" nin sorumluluğu altında olduğunu, belediyenin olayda kusurlu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili vekili; Davanın İdari Yargının idare alanına girdiğini, ayrıca kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, İBB nin kazada bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının, davalı ..."na karşı açtığı davanın reddine, davacının, diğer davalı......ne karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile 3.768,88 TL tazminatın 17/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın hizmet kusuru nedeniyle sorumlu belediyelerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu olayda, araç trafiğine mahsus yolda gerekli düzenlemelerin yapılmamış olması nedeniyle kazanın meydana geldiği iddiası ile davalılar aleyhine husumet yöneltilmiştir.
Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak ...... aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle usulden reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Ancak dosya kapsamına göre, davacılar tarafından aynı istemli davanın öncesinde idari yargıda açıldığı, İstanbul 8.İdare Mahkemesi"nin 2011/729 E 2012/1926 K. sayılı ilamı ile, Adli Yargı"nın görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan
veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, somut durumda yeniden harç alınarak açılan davada, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince işlem yaparak Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması ve sonucuna kadar davayı ertelemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.