Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/707 Esas 2007/2354 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/707
Karar No: 2007/2354

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/707 Esas 2007/2354 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı H.. oğlu M..Ö.'ün maliki olduğu parselleri hukuki ehliyeti olmadığı zamanlarda davalıya satması üzerine davacı, tapu iptali ve eski haline iade talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, Adli Tıp Raporu ile davacının hukuki ehliyetinin bulunmadığı tespit edilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı, temyiz hakkını kullanarak davacının ehliyetsiz olduğunu, satış işlemlerinin geçerli olduğunu savunmuştur. Temyiz incelemesinde, davacının dava açma hakkı olmayan bir kişi olduğu ve başka bir kişi tarafından temsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Medeni Kanunun 38. maddesi taraf ehliyetinin belirleneceğini, her insanın hak ehliyetine sahip olduğunu belirtirken, davada taraf olmayan kişinin kendisine vasi tayin edilmesi ve sıfatı olmayan kişinin açtığı davaya icazet yolu ile taraf durumuna getirilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle, davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, Medeni Kanunun 38. ve 8. maddeleri önemle vurgulanmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2007/707 E.  ,  2007/2354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/11/2006
    NUMARASI : 2003/19-269

     Taraflar arasında görülen davada;
     Davacı, H.. oğlu M..Ö."in kayden maliki olduğu ...parsel sayılı taşınmazı 29.1.2002 tarihinde, 1275 sayılı parseli ise 11.9.2000 tarihinde davalıya "satış" suretiyle temlik ettiğini, ancak işlem tarihlerinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, tapu iptali ile eski haline iadesini istemiştir.
     Davalı, davacının dava açma hakkı olmadığını, M..Ö...in temyiz kudretine haiz olup, davanın dürüstlük kurallarına aykırı olarak açıldığını, çekişmeli taşınmazları bedelini ödemek suretiyle satın aldığını belirtip; davanın reddini savunmuştur.
     Mahkemece, H..oğlu M..t Ö..çekişmeli taşınmazları davalıya temlik tarihlerinde hukuki ehliyetine haiz olmadığının Adli Tıp Raporu ile saptandığı gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir.
     Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                            -KARAR-
     Davacı tarafından ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
     Davacı Ş..Ö..  eşi M.. Ö..hukuki ehliyeti bulunmadığı halde niza konusu taşınmazları ayrı zamanlarda davalı M...Ö..sattığını bu satışların geçersiz olduğunu belirterek tapu iptal ve tescil istemiştir.Ancak davacı olarak dava dilekçesinde ehliyetsiz kişi değil eşi Ş...gösterilmiş olup avukata vekalet de yine Ş...tarafından kendi adına verilmiştir.
     Bilindiği gibi taraf ehliyeti dava şartlarından olup mahkemece resen incelenir.H.U.M.Y. nın 38. maddesi taraf ehliyetinin Türk Medeni Yasası hükümlerine göre belirleneceği hükmünü getirmiş olup T.M.Y. nın 8. maddesi de her insanın hak ehliyetine sahip olduğu hükmünü içermektedir.Bunun sonucu olarak da medeni haklardan yararlanma ehliyeti olan herkes davada taraf olabilir.Bu nedenle ehliyetsiz olduğu söylenen ve yaptığı satış işlemlerinin iptali istenen Mehmedin de davada taraf olma ehliyeti vardır.Davada taraf olan  ve  davayı  açan  kişinin  dava takip ehliyeti bulunmadığı taktirde vasi tayini yolu ile bu
    eksikliğin giderilmesi mümkün ise de davada taraf olmayan kişinin kendisine vasi tayini ve sıfatı olmayan kişinin açtığı davaya icazet yolu ile taraf durumuna getirilmesi mümkün değildir. Olayımızda da Mehmet davada baştan beri taraf sıfatına kazanmadığından sonradan kendisine vasi tayin edilmesi ona taraf sıfatını kazandırmayacaktır.Kaldı ki bu durum davada ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemeyeceği yolundaki kurala da aykırıdır. Öte yandan her dava açıldığı tarihteki koşullara tabidir. Dava açan kişinin somut olayda hukuken kısıtlıyı temsile yetkili olmadığı sabittir.
     Öyleyse dava şartı olan bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmek suretiyle davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir,  kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMK"nun 428.maddesi hükmü gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.