Esas No: 2020/7966
Karar No: 2022/2942
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7966 Esas 2022/2942 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi, bir kredi kartı borcu davasında verilen ilk derece mahkemesi kararının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Davalı vekili ise bu karara temyiz başvurusunda bulundu. Yapılan incelemede, ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik olmadığı tespit edildiği için Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri ile 372. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Samsun 2. Tüketici Mahkemesi'nce verilen 25.06.2020 tarih ve 2019/104 E- 2020/156 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.11.2020 tarih ve 2020/1315 E- 2020/1850 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı borçlunun müvekkili bankadan kredi kartı kullandığını, davalının kredi kartı ödemelerini sözleşme hükümlerine uygun olarak yapmaması, borcunu ödememesi, sözleşmeye riayet etmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiğini ve davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalının ödeme emrinde belirtildiği gibi bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacı banka ile davalı ... arasında 28/12/2017 tarihli Vakıfbank Kredi Kartı sözleşmesi ön bilgilendirme formu ile aynı tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, banka tarafından davalıya 5521 **** **** 3438 nolu kredi kartının tahsis edildiği, ödenmesi gereken asgari ödeme tutarlarının ödenmemesi sonucunda davalıya ihtarname gönderildiği ve taraflarca imzalanan kredi sözleşmeleri gereğince kredi hesabının 23/01/2019 tarihi itibari ile kat edildiğinin 28/01/2019 tarihi itibari ile mevcut borç tutarının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, banka tarafından gönderilen işbu ihtarnamenin 6502 sayılı Yasa'nın 22/2 ve 28. maddesine göre temerrüt şartlarını oluşturduğunun kabulünün gerektiği, davacı bankaca Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/16011 Esas sayılı dosyası ile 12.02.2019 tarihinde davalı aleyhine icra takibine geçildiği, davalı tarafından 26/02/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, ihtarnamenin 01/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, temerrüt tarihinin 09/02/2019 olduğu, dosya içerisinde bulunan kök ve ek raporda da belirtildiği üzere davacı banka tarafından davalıdan talep edilebilecek miktarın 151.062,44 TL asıl alacak, 16.196,74 TL işlemiş faiz, 809,84 TL BSMV, 6,50 TL masraf olmak üzere toplam 168.075,52 TL olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça borcun ödendiğine, yapılandırıldığına veya kapatıldığına dair dosyaya herhangi bir bilgi veya belge ibraz edilmediği, bu şartlar altında kredi kartı kullandıran bankanın alacağını tahsil etmeyi talep etmekte haklı olduğu, taksit ana para alacağına ( 151.062,44 TL ) takip tarihinden itibaren yıllık % 33,00 oranında temerrüt faizi ve % 5 oranında gider vergisi uygulanması ve davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması sebebiyle asıl alacağın ( 151.062,44 TL) % 20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 11.481,24 TL temyiz ilam harcı ile 397,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.