18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12493 Karar No: 2016/190 Karar Tarihi: 12.01.2016
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12493 Esas 2016/190 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, katılana karşı gerçekleştirdiği telefon etme ve mesaj gönderme şeklindeki suçları nedeniyle TCK'nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediği tespit edilmiştir. Ancak, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşulları bulunmadığından, aynı Kanunun 43/1. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza belirlenmesi hatalıdır. Ayrıca TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin hükmün iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmıştır. Bu nedenlerle sanığın cezası, hapis cezasının yanı sıra belirlenen hak yoksunluğu hüküm ve koşullarının çıkarılması gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK'nın 123, 43/1 ve 53/1-b maddeleri.
18. Ceza Dairesi 2015/12493 E. , 2016/190 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozmaeylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1-Sanığın, katılana yönelik farklı zamanlarda ve birden çok kez gerçekleştirdiği, telefon etme ve mesaj gönderme şeklindeki suça konu eylemlerinin, TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun “ısrar” öğesini oluşturması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, aynı Kanunun 43/1. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza belirlenmesi, 2-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılıp sanığın sonuç olarak 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.