19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14651 Karar No: 2017/5918
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14651 Esas 2017/5918 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Gaziantep Sulh Ceza Hâkimliği, idari yaptırım kararının kaldırılması için yapılan başvuruyu kabul etmiş ve 68.75 Türk Lirası idari para cezasının kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak muteriz lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi sebebiyle muteriz vekili itiraz etmiştir. Bu itiraz, kesinleşmiş kararın sonrasında ek kararla vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle kabul edilmemiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kararın kanun yararına bozulmasını talep ettiği için Yargıtay 19. Ceza Dairesi'nde görülen davalarda, vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinin kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri: Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun (6001 sayılı), Ceza Muhakemesi Kanunu (5271 Sayılı) ve İçtihadı Birleştirme Kararı (29/12).
19. Ceza Dairesi 2016/14651 E. , 2017/5918 K.
"İçtihat Metni"
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu"nun 30. maddesine aykırılıktan kabahatli ... hakkında, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Akıncı Otoyol bakım İşletme Şefliğinin 10/11/2015 tarihli ve UA 1478892 sayılı tutanağı ile verilen 68.75 Türk Lirası idarî para cezasına yönelik başvurunun kabulü ile idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin Gaziantep 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/03/2016 tarihli ve 2016/1566 değişik iş sayılı kararını müteakip, muteriz vekili tarafından muteriz lehine vekalet ücreti takdir edilmediğinden bahisle bahse konu kararın kaldırılması yönünde talepte bulunulması üzerine, itirazın kabulü ile itiraz eden kendisini avukat ile temsil ettirdiği gerekçesiyle muteriz lehine 68,75 Türk Lirası vekalet ücreti takdir edilmesine dair Gaziantep 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/05/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 03/11/2016 gün ve 9699 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2016 gün ve KYB-2016-388976 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre; Gaziantep Sulh Ceza Hâkimliğinin başvurunun kabulü ile idari yaptırım kararının kaldırılmasına dair 03/03/2016 tarihli kararının idari yaptırım kararının miktarı itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle itiraz kanun yoluna tabi olmadığı, bu itibarla muteriz vekilinin vekalet ücreti takdir edilmesi yönündeki talebinin itiraz olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2011/67285 esas, 2012/38806 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kararın kesinleşmesinden sonra ek kararla vekalet ücretine hükmedilemeyeceği cihetle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir. Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur. 26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz. Bu açıklamalara ve yerleşik yargısal kararlara göre (Yargıtay 1. CD’nin 05/11/2008 tarih ve 2008/9091-7078 E.K; 3. CD’nin 14/11/2007 tarih ve 2007/12330-8319 E.K; 11. CD’nin 27/02/2013 tarih ve 2012/28035 E., 2013/3196 K. ve 12. CD’nin 27/12/2012 tarih ve 2012/21561-28771 E.K sayılı kararları) vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.