Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/14213 Esas 2016/10009 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14213
Karar No: 2016/10009
Karar Tarihi: 13.06.2016

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/14213 Esas 2016/10009 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/14213 E.  ,  2016/10009 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereği hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 04/11/2010 tarih, 2010/3 Esas, 2010/225 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm, CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla, sanık tarafından temyiz edilen hüküm incelendi;
Kanun yoluna başvurulması halinde yapılacak masrafların alınmasına ilişkin CMK"nın 330. maddesi gözetildiğinde, kararın henüz kesinleşmemesi nedeniyle sanıktan tahsil edilecek yargılama gideri tutarının belli olmaması karşısında, 6352 sayılı yasa ile değişik CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine göre yapılacak terkin işleminin, infaz aşamasında mahkemece yerine getirilmesi gerektiğinden tebliğnamedeki düzeltilerek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.
Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere, alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun, bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği,
İncelenen dosyada; sanığın, olay günü, yerleşim yeri dışında geceleyin saat 06:00 sıralarında, yağmurlu havada, aydınlatması olmayan iki yönlü yolda seyrederken yerlerin ıslak olması ve mevcut hızıyla viraja girmesi sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybederek neden olduğu tek taraflı kazasında, olaydan 2 saat 12 dakika sonra saat 08:12"de yapılan ölçümde sanığın



0,54 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, 24.05.2010 tarihli Adli Tıp 5.İhtisas Kurulu"ndan alınan raporda, sanığın olay anında ortalama olarak 0,87 promil alkollü olduğunun, sanığın dikkat algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomodasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesinin yapılmamış- yaptırılmamış olduğundan emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edip edemeyeceği hususunun mevcut verilerle tespit edilemediğinin belirtildiği, sanıkta tespit edilen alkol miktarının tek başına güvenli sürüş yeteneğini kaybettirmeyeceği gibi sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair dışa yansıyan davranışlarıyla ilgili ve olayın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğine dair bir tespitin de bulunmaması karşısında; sadece alkol kullanılmış olmasının trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığı ve sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.