9. Hukuk Dairesi 2015/10071 E. , 2015/17653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve Davalılardan ... tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 25.02.2012 tarihinde davalı hastanede çalışmaya başladığını 17.12.2012-06.02.2013 tarihleri arasında ameliyat olması nedeniyle raporlu olduğunu, bu süre içinde kendisine yazılı veya sözlü olarak ihbar edilmeden işine son verildiğini iddia ederek yapılan fesih işleminin geçersizliği ile alt işveren taşeron firmada işe iadesine, haksız fesih nedeni ile boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık brüt ücret ve sosyal hakların davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına, işe iade kararına uyulmadığı taktirde iade kararına aykırılıktan dolayı 8 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatına davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği görülmüştür.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Merdan şirketi vekili, müvekkilinin Kamu İhale Kununu kapsamında ihale usulü ile .... İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi bünyesinde hasta karşılama hizmetleri konusunda sözleşmeye tabi olarak hizmet verdiğini, davacı işçinin müvekkili şirket bünyesinde 25.02.2012-31.12.2012 tarihleri arasında belirli süreli iş sözleşmesi vasıtasıyla çalıştığını, 2012 yılı Aralık ayında müvekkilinin ihaleyi kazanamaması nedeniyle müvekkilinin davacının çalışAnı yaptığını ancak davacının ihaleyi kazanan yeni şirket bünyesinde çalışmasını sürdürdüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalılar arasındaki muvazaa nedeniyle davacının asıl işverenin davalı Sağlık Bakanlığı olduğu gerekçesiyle davalı Sağlık Bakanlığı nezdinde işe iadesine ve davalı Merdan şirketi yönünden ise açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalı Bakanlık vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun işçilik haklarına etkileri noktasında toplanmaktadır.
Mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre, “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”
Asıl iş, mal ve hizmet üretiminin esasını oluşturan iştir ve bu iş doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alır ve üretimin zorunlu unsurdur. Asıl işverenin faaliyet alanına göre belirlenir.
Yardımcı iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan, ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iştir.
Asıl alt işveren ilişkisinde ilişkinin muvazaalı veya yasadaki unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesinde,
Biri asıl diğer hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunup bulunmadığı,
Alt işveren işçilerinin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadıkları,
Alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin, yardımcı işlerinden olup olmadığı,
Alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı;
Alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığı;
Alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı;
İstihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı;
Alt işverene verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı;
Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı;
Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması ve irdelenmesi gerekir. Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmaları, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmez. Sadece başka işte çalıştırılan işçi açısında asıl alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulmadığı kabul edilmelidir.
Bir alt işveren, bir asıl işverenden sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip değilse, kısaca üretim ya da hizmet sunumuna ilişkin ekonomik faaliyetin bağımsız yönetimini üstlenmemişse asıl işveren alt işveren ilişkisinden çok olayda, asıl işverene işçi temini söz konusu olacaktır.
Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmaları, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmez. Sadece başka işte çalıştırılan işçi açısında asıl alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulmadığı kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacının hasta taşıma personeli olarak kayden davalı Merdan şirketinin işçisi olarak Sağlık Bakanlığı"nın asıl işini yaptığı, bu nedenle davalılar arasında muvazaalı ilişki olduğu ve davacının baştan itibaren davalı Sağlık Bakanlığı"nın işçisi olduğu ve bu davalı nezdinde işine iadesine karar verilmesi yönündeki gerekçesi isabetlidir.
Ancak, her ne kadar davalı Merdan şirketi, davalı Bakanlık ile aralarındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu savunmuş ise de kimse kendi muvazaasına dayanamaz. Kaldı ki asıl işveren- alt işveren ilişkisi muvazaalı olsa dahi, işe iadenin mali sonuçlarının tazmini her iki işverenden de istenebilir. İşverenlerin sorumluluğu müteselsil sorumluluktur. Bu nedenle mahkemece davalı Merdan şirketinin de işe iadenin mali sonuçlarından sorumlu tutulması gerekirken hatalı değerlendirme ile husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca davalı Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olmasına rağmen harçtan muaf tutulmaması da hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının Sağlık Bakanlığı nezdinde İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işverene başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine karar doğmuş bulunan en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğinin tespitine,
4-Davacının yasal sürede işverene başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak 4 aylık ücreti olarak davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 1500,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
7- Davalı Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yapılan harçlar hariç 63.55 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafından yapılan 48.60 TL harç masrafının davacı Merdan Şirketinden alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine
Kesin olarak 13.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.