19. Ceza Dairesi 2016/821 E. , 2017/5908 K.
"İçtihat Metni"Tehlikeli madde faaliyet belgesi olmadan taşıma yapmak eyleminden dolayı kabahatli Cemre Marin Endüstri A.Ş. hakkında Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliğinin 28/4-c maddesi gereğince 1.101,00 Türk Lirası idarî para cezası uygulanmasına dair Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı I. Bölge Müdürlüğünce düzenlenen 04/06/2015 tarihli A 097160 sayılı idarî para cezası karar tutanağına yönelik başvurunun reddine ilişkin Karamürsel Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/08/2015 tarihli ve 2015/267 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 10/02/2016 gün ve 15086 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/02/2016 gün ve KYB-2016-37165 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanun’un kanunilik ilkesi başlıklı 4. maddesindeki, “Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; Kanun"un kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir. Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir”, hükmü gereğince, idarî para cezasının ancak Kanunla düzenlenmesi gerektiğinin gözetilerek itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Kaldı ki söz konusu idari para cezasının usulüne uygun olarak verildiği düşünülse dâhi kabahatli Cemre Marin Endüstri A.Ş. hakkında uygulanan idari yaptırım karar tutanağında, kabahat eyleminin tehlikeli madde faaliyet belgesi olmadan taşıma yapmak olarak belirlendiği ve Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliğinin 28/4-c maddesi gereğince idari yaptırım kararının uygulandığı, anılan Yönetmeliğin 28/4-c maddesinde yer alan “Aşağıda yer alan ihlallere, 655 sayılı KHK’nın 28 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre;…c) 6 ncı maddenin üçüncü fıkrasına göre “Faaliyet Belgesi” almadan faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilere, bin Türk Lirası, … idari para cezası uygulanır.” şeklindeki düzenleme, aynı Yönetmeliğin 6. maddenin 3. fıkrasında yer alan “Bu Yönetmelik ve ADR’ye göre tehlikeli maddelerin karayoluyla taşımacılığı alanında faaliyet gösteren; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tank-konteyner/taşınabilir tank işletmecileri, bu faaliyet alanlarından biri veya birden fazlası için Bakanlığa başvurarak Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almaları zorunludur. Faaliyet Belgesinin düzenlenmesine ilişkin hususlar Bakanlıkça belirlenir.” şeklindeki düzenleme, Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi Düzenlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge’nin 5. maddesinde yer alan “(1) Yönetmelik kapsamındaki tehlikeli maddelerden bir takvim yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapan; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tank konteyner/taşınabilir tank işletmecisi olarak bu faaliyetlerden biri veya birden fazlasıyla iştigal eden işletmeler, Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almak zorundadırlar. (2) Sınıf 1, Sınıf 6 ve Sınıf 7 kapsamındaki tehlikeli maddelerle iştigal eden işletmeler, herhangi bir işlem miktarına bağlı olmaksızın Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almak zorundadırlar.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, kabahatli şirket aracında taşınan malzemenin doğalgaz ve sıkıştırılmış doğalgaz olduğu, söz konusu taşınan bu eşyanın da Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması’nın (ADR) 2.2.2.1.2 bölümüne göre sınıf 2 madde niteliğinde olduğu, bu kapsamda kabahatli şirketin Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almak zorunda olup olmadığının tespiti için bir takvim yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapıp yapmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Kabahatli hakkında uygulanan idari para cezasına dayanak ceza normunun 02.08.2013 tarih 28726 sayılı Kanunun 73. maddesi ile değişik 655 sayılı KHK"nın 28/2-b maddesi olduğu ve bu hali ile kanunilik ilkesine aykırılık teşkil etmediği anlaşılmakla birlikte, Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi Düzenlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge’nin 5. Maddesi bakımından yapılan değerlendirmenin ise Mahkemenin delil değerlendirmesi niteliğinde olup, olağanüstü bir kanun yolu olan Kanun Yararına Bozma yolu ile ele alınamayacağı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.