21. Hukuk Dairesi 2015/4561 E. , 2015/21905 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2014
NUMARASI : 2013/991-2014/607
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 05.01.2001-07.11.2008 tarihleri arasında geçen ve Kurum"a hiç bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; Bakırköy 9.İş Mahkemesi"nin işçilik alacaklarına ilişkin 2009/20 E. , 2011/338 K. no lu dosyasının incelenmek üzere eldeki dosyayla birleştirildiği ve sonrasında Mahkemesine iade olunduğu, yargılama esnasında emsal ücret araştırmasının yapıldığı, davalı şirketin 10/11/2000 tarihinde ticaret siciline kaydının yapıldığı, duruşmalarda davacı tanıklarının dinlendiği, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
.../...
Somut olayda, Mahkemece işçilik alacağı dava dosyası içeriğinde yer alan belge ve kayıtlar esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmakla buna göre kesinleşmiş işçilik alacağı ilamının hizmet tespiti davasında tek başına esas teşkil edemeyeceğinin gözetilmeden kurulan hüküm hatalı olmuştur. Öte yandan dinlenen tanıkların yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı hususunun gözönünde bulundurmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmektedir.
Yapılacak iş; davalı işyeri nezdinde geçtiği iddia olunan 05.01.2001-07.11.2008 tarihleri arası hizmet tespiti istemi yönünden davacıya ait hizmet cetvelini, bulunması halinde işe giriş bildirgelerini Kurum"dan istemek, davalı işyerinden davacıya ait işyeri şahsi dosyasını istemek, davalı işyerinin Kanun kapsamına alındığı tarihi belirlemek, davalı işyerinin ihtilaf konusu dönem ve ücret bordrolarını getirtmek suretiyle bordrolarda adı geçen sigortalılıları re"sen tanık olarak belirleyerek bunların beyanlarına başvurmak, tanıkların beyanları ile yetinilmez ise ya da adreslerine ulaşılmaması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi idaresi, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, işçilik alacaklarına ilişkin Bakırköy 9. İş Mahkemesi"nin 2009/20 Esas ve 2011/338 Karar no lu dosyasını getirtmek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.