Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8339
Karar No: 2020/4381

Sahte belge düzenleme - defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8339 Esas 2020/4381 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/8339 E.  ,  2020/4381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte belge düzenleme, defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    I-Sanık hakkında “Defter ve belge gizleme“ suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
    Sanığa yüklenen “Defter ve belge gizleme" suçunun, 213 sayılı VUK‘nin 359/a-2. maddesindeki cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, TCK"nin 66/1-e. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, son kesici işlem olan sanığın bu suça yönelik sorgusunun yapıldığı “25/11/2011“ tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
    II-Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte belge düzenlemek“ suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde:
    Sanığın 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında, ticari faaliyetinin gerçek olduğunu, aylık yaklaşık 150.000-200.000 TL cirosunun bulunduğunu, sonradan iflas ettiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, dosya içerisinde mevcut 09/11/2010 tarihli ve VDENR-2010-2190/34 sayılı Vergi Tekniği Raporuna ekli 09/03/2009 tarihli açılış yoklaması tutanağında işyerinde demirbaş ve belirli miktarda mal bulunduğunun belirtilmesi ile rapor içerisinde sahte olarak düzenlenen faturalara yönelik herhangi bir tespitin bulunmaması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
    1-Sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan 2009 takvim yılına ait fatura ayrıntı bilgilerinin ilgili kurumdan temin edilmesi,
    2-Faturaları kullanan mükellefler hakkında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı ve kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak, faturaları kullanan mükellefler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları ile dava açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilerek ayrıntılı özetlerinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması,
    3-Gerekli görülmesi halinde faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellef ile sahte fatura kullandığı iddia olunan mükelleflerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4-Kabule göre de;
    a)Aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul edilen sanık hakkında, TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi