V.. A.. ile F.. E.. ve müşterekleri aralarındaki muhtesat aidiyetinin tespiti Davasının kabulüne dair Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 29.11.2012 gün ve 446/583 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davalılar F.. E.. ve müşterekleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, tarafların murisleri R.. A.."a ait dava konusu 806 ada (5745 ada) parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evi, murisin kendisine yer gösterdiği alana tüm ve emek masrafı kendisine ait olmak üzere 1993 yılında inşa ettiğini ve ikamet ettiğini, taşınmazın Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/607 Esas dosyasında ortaklığın giderilmesi davasına konu olduğundan evin kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece 5745 ada parsel taşınmaz üzerinde bulunan 72,20 m2 alanlı tuğla yapılı, ahşap direk ve tahta ile kaplı beton sıvalı evin, davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmiştir. Dosya içinde mevcut bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaz sulu tarla nitelikli olup 06.11.2008 tarihinde vefat eden davacı ve davalıların murisi R.. A.. taşınmazda 450/6924 pay sahibidir. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar, dava konusu evin tüm harcalamarı davacı tarafından yapılarak inşaa edildiğini beyan etmişler ise de dosya içinde bulunan ve davacının delilleri arasında yer alan aynı mahkemenin 2010/1294 Esas, 2011/180 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde davacının G.. A.., davalının ise V.. A.. olduğu 06.08.2010 tarihinde açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kısmen kabul ile sonuçlandığı anlaşılmıştır. Davacı V.. bu dosyaya sunduğu 18.10.2010 havale tarihli dilekçesinde annesi olan davacı G.. ve dava dışı kardeşlerinin babadan kalma evin satılmasına karar verdiklerini ve ev satılıncaya kadar oturmasına izni verdiklerini, murisin sağlığında evininin yanındaki arsada kendisine yer gösterdiğini ve murisin yardımı ile ev yaparak oturduğunu beyan etmiştir. Davacının bu açıklaması TMK"nun m.188/1 (HUMK"nun m.236) düzenlenen ikrar niteliğinde olup tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar etttikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ıspatı gerekmez. Davacının bu beyanına göre dava konusu evin murisin sağlığında ve onunda katkılarıyla yapıldığı anlaşıldığından talep gibi karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davacı taşınmaza yaptığı değer artırıcı faydalı ve zorunlu masrafları olduğunu ileri sürerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talep edebilir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.101,00 TL peşin harcın istek halinde bir kısım davalılar F.. E.. ve müştereklerine iadesine 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.