3. Hukuk Dairesi 2021/6576 E. , 2021/11481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı elektrik şirketinin, düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sistem kullanım ve trafo kaybı bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 100 TL"nin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 11/09/2015 tarihli dilekçesi ile talebini 35.073,64 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı; kayıp-kaçak ve diğer bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; faturaların dava dışı ... tarafından tanzim edildiği; davalı ..."ın dava konusu kayıp-kaçak vs. bedeller yönünden pasif husumet ehliyetini haiz olmadığı; bozma sonrası davacı vekiline dava dışı ..."ı HMK’nın 124 üncü maddesi uyarınca davaya dahil etmesi hususunda kesin süre verildiği ancak davacı vekilince verilen kesin süre içerisinde husumetin dava dışı ..."a yöneltilmediği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen; kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, sistem kullanım ve trafo kaybı bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine yönelik kurulan hükmün yerinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre de davacının davaya konu alacağı nedeniyle, ünvanı belirtilen ve davaya dahil edilmesi için kesin süre verilen dava dışı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu aşamada öncelikle davada sıfat kavramı üzerinde durmak gerekmektedir. Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında "hak ilişkisine dayalı bağ" dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.
Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.
Somut olayda; dosya kapsamından davacı şirketin, davalı ... ile ticarethane abonelik sözleşmesi imzaladığı; bozma öncesi bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda, davacı şirketin 03/2007-03/2012 tarihleri arası davalı taraftan talep edebileceği kesinti tutarının, 35.073,64 TL olduğunun belirtildiği; dava konusu edilen dönemlere ilişkin faturaların davalı dağıtım satış şirketi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davaya dahil edilmesi istenen perakende satış şirketinin ise, sonradan dava dışı dağıtım şirketinden bölünme yoluyla tüzel kişilik kazandığı anlaşılmaktadır.
Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumunun 27/09/2012 tarih ve 28424 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 12/09/2012 tarihli ve 4019 sayılı Kurul Kararı ile Elektrik Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü çerçevesinde, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine ilişkin hazırlanan “Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul Ve Esaslar” kabul edilerek, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verilmiştir.
Yukarıdaki karar çerçevesinde; ..."ın 01/01/2013 tarihli bölünme sözleşmesi ile ... ve ... olarak ikiye ayrıldığı anlaşılmıştır.
Kaldıki eldeki davada, abonelik sözleşmesi davalı dağıtım şirketi ile yapılmış, uyuşmazlığa konu dönemlere ilişkin faturalar (03/2007-03/2012 arası) davalı şirket tarafından düzenlenmiş ve bu kapsamda dava konusu bedeller davalı şirket tarafından davacıya fatura edilmiştir. Ayrıca davalı perakende satış firmasınca tahsil edilmesi halinde dahi bu bedellerin dağıtım firmasına aktarıldığı, buna göre tedarikçi konumunda olan davalı dağıtım şirketi ile pazarlayıcı konumunda olan perakende satış şirketinin davacı aboneye karşı müştereken müteselsilen sorumlu olduğu gözetildiğinde, davalı şirkete husumet yöneltilmesi tabiidir.
Buna göre mahkemece, davalı ..."ın pasif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, 17/06/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun"un 21 inci maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yapılan değişiklikle kayıp-kaçak ve diğer bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği gibi karar tarihi sonrasında yürürlüğe giren bu yasa değişiklikleri halen devam eden davalarda da uygulanacağından, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17 nci maddesi ile Geçici 19 ve 20 nci maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının tartışılarak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın husumetten reddine karar verilmesi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ncı maddesi gereğince hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.