
Esas No: 2015/2621
Karar No: 2016/3626
Karar Tarihi: 23.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2621 Esas 2016/3626 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ..."in sürücüsü ve ..."ın işleteni olduğu, davalı ... "ye ZMSS ile sigortalı araç ile davacının sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacının ağır şekilde yaralandığını, malül kaldığını, uzun süre tedavi gördüğünü, çalışamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 25.135,31 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 25.135,31 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddne karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının zararının belirlenebilmesi için gelir durumunun net olarak tespit edilmesi gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinde gelir durumu ile ilgili bir iddiada bulunulmamış, davacının gelirinin asgari ücret üzerinden hesaplandığı 07.12.2012 tarihli rapora da davacı vekili gelir konusunda açık bir itirazda bulunmamıştır. Mahkemece davacının sosyal ve ekonomik durumu hakkında araştırma da yapılmamıştır. Hükme esas alınan 27.11.2013 tarihli aktüerya raporunda ise, davacının verdiği 2006 yılı gelir vergisi beyannmesinde kazancın düşük gösterildiği ancak iş koluna göre (oto yedek parça -oto elektrik bakım hizmeti) ülkemizde bu iş ile uğraşan bir kişinin tahmini olarak asgari ücretin 2 katı gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bu kabul varsayıma dayalı olup dava dilekçesi, gelir vergisi beyannamesinde belirtilen gelir tutarı ve tüm dosya kapsamına göre davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek zarar hesabına itibar edilerek bir karar verilmesi gerekirken asgari ücretin 2 katı olduğu kabul edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı sigorta şirketi, karşı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta şirketidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 99/1.maddesinde "sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı" hükme bağlanmıştır. Davalı sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan sigorta şirketinin temerrüdü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda, davacı tarafından davalı ...."ye hangi tarihte başvurulduğu belli değildir. Bu nedenle Mahkemece, davacı tarafın davalı ... "ye başvurup başvurmadığı, başvurdu ise hangi tarihte başvurduğu araştırılmalı ve temerrüt tarihi yukarıdaki açıklamalar ışığında buna göre belirlenmelidir. Temerrüt tarihi belirlenmeden davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Somut olayda Mahkemece manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup manevi tazminattan sorumlu olmayan ve bu nedenle manevi tazminat hususunda aleyhine hüküm kurulmayan davalı sigorta şirketi aleyhine maddi ve manevi tazminat ayrımı yapılmaksızın manevi tazminat hususundaki harç ve yargılama giderlerinden de sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine; yukarıda 2, 3 ve 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı sigorta şirketi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... "ne geri verilmesine 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.