15. Hukuk Dairesi 2019/2560 E. , 2020/2739 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı bakiye iş bedeli ile fiyat farkı alacağının faizi ve KDV’si ile birlikte tahsili, teminat mektubunun iadesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; BK 84. madde gereği faiz alacağının mahsubundan sonra 2. hak ediş bedelinden kalan 1.845,61 TL, 2. hak ediş fiyat farkı 25.868,90 TL ve geriye kalan kesin hak ediş miktarı 102.285, 48 TL olmak üzere toplam 130.000,00 TL’nin faizleri ve KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinini ve teminat mektubunun iade edilmesini talep etmiş, dava açılırken ise130.000,00 TL üzerinden 1.755,00 TL nispi harç yatırmıştır. Bu durumda, teminat mektuplarına yönelik yatırılması gereken peşin harcın yatırılmadığı ve bu harcın yargılama sırasında mahkemece de tamamlatılmadığı ve teminat mektubunun iadesi talebinin para ile değerlendirilebilen işlerden olduğu halde harçlandırılmadığı anlaşılmıştır. Harçlar Yasası’ndaki düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan görevi gereği mahkemelerce kendiliğinden göz önünde tutulacağı gibi temyiz aşamasında Yargıtay’ca da re’sen dikkate alınır. 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 16. maddesi gereğince değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Aynı Yasa"nın 28. maddesinin (a) bendinde karar ve ilam harcının dörtte birinin peşin, geri kalanın kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödeneceği hükmü yer almıştır. Yine aynı Yasa"nın 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağına dair emredici hüküm konulmuştur. 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 16. maddesi gereğince kesin teminat mektuplarının iadesi isteminin dinlenebilmesi için teminat mektubu üzerinden de nispi harcın yatırılması gerekir. Yatırılacak peşin nispi harç tutarı ise Harçlar Yasası’nın 28-a maddesi uyarınca teminat mektubu bedeli üzerinden alınması gereken karar ve ilam harcının dörtte biridir. Mahkemece, teminat mektubu bedeli üzerinden dava tarihi itibariyle alınması gereken karar ve ilam harcının dörtte biri oranındaki peşin nispi harcın, Harçlar Yasası’nın 30. maddesine göre davacıdan alınması için davacıya süre verilmeksizin, yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması hatalı olmuştur.Ayrıca, mahkemece yapılan yargılama sırasında iki farklı heyetten rapor alınmış ve ikinci heyetin hazırladığı rapora göre hüküm kurulmuştur. 14.07.2005 tarihli heyet raporunda; yüklenicinin edimini yerine getirdiği ve işi iş sahibine teslim ettiği, yüklenicinin işin uygulamasında kendisinden kaynaklanan teknik kusurları herhangi bir ek bedel talep etmeden düzeltmek ve eksiklikleri gidermekle yükümlü olduğu, ancak yükleniciye işin başında teslim edilen koşullardan herhangi birinin, uygulamanın herhangi bir aşamasında veya uygulama imar planında encümen kararı ile yapılacak herhangi bir değişikliğin, uygulamanın (yapılan işin) teknik referansının değişmesi anlamını taşıyacağı, yapılan değişikliğin niteliğine ve niceliğine bağlı olarak uygulamanın başında kabul gören ilk plan ve sınırlara göre üretilen düzenleme haritası, bu haritanın içerdiği düzenlemeye esas mekansal bilgiler ve bu bilgiler ile üretilmiş sayısal değerlerin değişeceğini, bu nedenle, arsa ve arazi düzenlemesi uygulamalarında idarenin iş tesliminden sonra gerçekleşecek (encümen onaylı) her türlü plan tadilatına ilişkin taleplerinin hem teknik açıdan hem de meslek etigi açısından bağımsız ve ayrı bir iş olarak kabul edilmesi gerektiği bildirilerek teknik şartnamenin 12. maddesinin b, c ve d bendinde ki işler için yeniden ücret hesaplaması yapılmasına rağmen mahkemece hükme esas alınan 14.11.2007 tarihli heyet raporunda; sözleşmenin 22. maddesinde " taahhüt konusu işin tamamlanarak plan ve projelerinin yetkili, makamlarca onaylanıp tüm orijinal nüshalar, dosyalar ve belgelerin belediyeye teslimi ile işlerin kabulünün yapılacağı” hükmünün düzenlendiği, sözleşme eki Özel Teknik Şartname’nin 7. maddesinde teslim edilen evrakların belirtildiği, sözleşme ve eki özel teknik şartnamedeki şartların yüklenici tarafından sağlanamadığından işin kabulünün yapılmamış olduğu ve yüklenicinin ilave iş olarak kabul edilmesini istediği işin belediye encümeni tarafından onaylanmış plan tadilatına bağlı olarak yapılması gereken iş olduğu, imar uygulamalarında sonradan ortaya çıkan zorunlu nedenlerden dolayı bu tür değişikliklerin olabileceği, yüklenicinin sözleşmenin ikinci maddesi gereği değişiklikleri yerine getirmekle yükümlü olduğu bu nedenlerle teknik şartnamenin 12. maddesinin b, c ve d bendinde belirtilen işlerin yeniden yapılmasının ilave iş kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklandığı üzere raporlar arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişki giderilmeden ve gerekçesi açıklanmadan ikinci rapora itibar edilerek hüküm kurulması hatalı da olmuştur.Bu durumda mahkemece yapılacak iş; iadesi talep edilen teminat mektubu bedeli üzerinden tarifeye göre hesaplanacak nispi ilam harcının dörtte biri tutarındaki peşin harcın yatırılması için davacıya Harçlar Yasası’nın 30. maddesine göre süre verilmesi, harç eksikliğinin davacı tarafından bu şekilde tamamlanması halinde yargılamaya devamla davanın sonuçlandırılması, harcın ikmâl edilmemesi halinde ise teminat mektubunun iadesi istemiyle ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 447/2 maddesi yollamasıyla 150. maddesi gereğince işlem yapılması ve HMK 281/3. maddesi gereğince gerçeğin ortaya çıkması için önceki heyetlerden farklı olarak HMK"nın 266 ve devamı maddelerinde öngörülen şekilde konusunda uzman oluşacak 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle, teknik şartnamenin 12. maddesinin b, c ve d bendinde belirtilen işlerin yeniden yapılması nedeni ile yeniden ücret talep edilip edilemeyeceği, davacının edimini yerine getirip işi teslim edip etmediği, bakiye iş bedelinin olup olmadığı ve var ise bu konuda davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, harcı yatırıldığı taktirde teminat mektuplarının iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda her iki rapor arasındaki çelişki giderilmek ve itirazlar da karşılanmak suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli rapor tanzim ettirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulmasıdan ibarettir.Mahkemece kamu düzenine ilişkin olan harç hususu gözden kaçırılarak yargılamaya devam edilip raporlar arasındaki çelişki giderilmeden işin esasıyla ilgili hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.