16. Ceza Dairesi 2020/3766 E. , 2021/451 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.09.2017 tarih ve 2017/382 - 2017/243 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine dair verilen Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.09.2017 tarih 2017/382 esas 2017/243 karar sayılı hükmü ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 27.11.2017 tarih 2017/1837 esas 2017/2073 sayılı kararının, Dairenin 2018/1607 esas 2018/5044 karar sayılı bozma kararı ile ortadan kalkacağı gözetilerek bozmaya uyulmak suretiyle örgüt üyesi olduğu kabul edilen sanığın anılan suçtan mahkumiyetiyle ilgili olarak yeniden 5271 sayılı CMK’nın 223/5. maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken bundan zuhul ile yazılı olduğu biçimde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ile yetinilmesi,
2-) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun ilgili birimlerden getirtilmesi, tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HİS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-) UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca, dosyanın her ne kadar 5271 sayılı CMK"nın 304/2-a maddesi gereğince dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gerekmekte ise de, hukuka aykırılığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi heyetinin verdiği hükümden kaynaklanması ve bu hukuka aykırılığın giderilmesinin ancak anılan Daire tarafından yeniden verilecek bir kararla mümkün bulunmasına nazaran, bozma kararının içeriği gözetilerek anılan Kanunun 304/2-b maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.