KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.620 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında hükmedilen adlî para cezasının 5237 sayılı Kanun"un 52/4. maddesi gereğince sanığın gelir durumu dikkate alınarak ilk taksitte 220 Türk Lirası, kalanı ise beher taksitte 200 Türk Lirası ödenmek kaydıyla 7 eşit taksitte olmak üzere 8 taksitte ödenmek üzere taksitlendirilmesine dair G. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/06/2011 tarihli ve 2011/69 esas, 2011/178 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2014 gün ve 364523 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 11/03/2014 tarihli ve 2014/1064 esas, 2014/6063 sayılı ilamında da belirtildiği üzere Mahkemesince adlî para cezasının sadece taksitlendirilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infaz yetkisini kısıtlar biçimde taksit tutarının da belirlenmesi suretiyle karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; hakkında kanun yararına bozma istenen sanık ... ve dosyanın diğer sanığı Mustafa ile müştekiler Kamil Türe ve Kiraz Türe"nin Şeyhömer köyünde ikamet ettikleri, tarafların birbirlerine komşu oldukları, olay günü şikayetçilerin evlerinin önündeki yola büz döşerken sanıkların olay yerine geldikleri, sanık ..."un şikayetçi Kamil"e hitaben "seni buradan sürdüreceğim, a...koyduğumun pezevengi, şerefsiz adam" diyerek tehdit ettiği ve alenen hakaret ettiği, ayrıca sanık ..."un şikayetçi Kiraz"ı "sizi buradan sürdüreceğim, elimden geleni arkama koymayacağım" şeklinde tehdit ettiği, sanık Mustafa"nın ise şikayetçi Kiraz"a hitaben "seni yaşatmayacağım, senin a.. koyacağım" şeklinde tehditte bulunduğu, iddia ve kabul olunması karşısında:
“1- Sanık ..."un tehdit sözlerinin her iki müştekiye karşı hukuken tek fiil olup eyleminin TCK"nın 106/1-2. cümle ve 43/2 maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine ve sanık hakkında müşteki Kamil"e karşı tek tehdit suçundan cezalandırılması talep edilmesine rağmen, sanık ..."un müşteki Kamil"e karşı tehdit suçundan ayrı ayrı 2 kez cezalandırılması,
2- Sanık ..."un müşteki Kamil"e karşı hakaret suçundan hüküm kurulurken, eylemin sadece müşteki Kamil"e yönelik olmasına rağmen, hakkında TCK"nın 43/2 maddesinin uygulanması,
3- Yine sanık ..."un müşteki Kamil"e karşı hakaret suçundan hüküm kurulurken, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması,
4- Sanık Mustafa"nın müşteki Kiraz"a karşı söylediği kabul edilen “seni yaşatmayacağım, senin a.. koyacağım” sözleri nedeniyle TCK"nın 106/1-1. cümle maddesinden cezalandırılması istenmişse de, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK"nın 106/1-2. cümle maddesinden hüküm kurulması,” hususlarında hukuka aykırılıklar tespit edilmiştir.
Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılıklar nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 11.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.