17. Hukuk Dairesi 2015/17252 E. , 2016/3621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22.03.2016 Salı günü davacı ... (Kar) ile davalılar vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf ve taraf vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı, davalı ... arasında devam eden boşanma davası sırasında dava konusu taşınmazları muvazaalı olarak davalı annesi....."ya satış yapıldığı, muvazaalı satışların iptalini olmadığı takdirde katkı payı oranında adına tescilini istemiş, mahkemece verilen davanın kabulü ile 1/2 hisse oranında davacı adına tescili yönündenki karar Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2013/15146 Esas 2013/19840 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma gereği muvazaa iddiası ile ilgili talep tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş, katkı payı alacağı ile ilgili dava hakkında görevsizlik kararı verilmiştir.
Davalılar vekili, taşınmazların öncesinin müvekkili ....."ya ait olduğunu TOKİ"den ev alabilmek için üzerine kayıtlı taşınmazının bulunmaması gerektiğinden dava konusu taşınmazları davalı oğlu adına devrettiğini daha sonra da kendi üzerine geçirdiğini muvazaanın söz konusu olmadığnı ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delil ve tanık anlatımlarına göre, dava konusu taşınmazlardan 656 ada 7 parsel ile 1508 parselin, önceden davalı ..."ya ait iken TOKİden ev alabilmek müracaat koşullarını uygun hale getirebilmek için inançlı işlem ile davalı ..."a devredildiği, 656 ada 7 parselin ilk olarak Esme tarafından alındığı 1508 parselin ise murisinden intikal ettiği Turgay"a yapılan satışların gerçek bir hakkı olmadığından bu taşınmazlar yönünden davanınreddine, dava konusu 461 ada 55 parselin davalı ..."ın açık ikrarı ile davalı ve dava dışı kardeşlerin anlaşması sonucu Turgay"a devredildiği anacak boşanma davası açılınca Esma üzerine yeniden geçirildiği yönündeki açıklamalarından devrin muvazaalı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa iddiasına dayalı olarak aşınmaz satış işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere davalı ..."ın 06.03.2009 tarihli oturumdaki açık beyanları karşısında davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyizine gelince:
Mahkemece red kararı verilen...parseldeki davalı ..."ya ait 1/4 hisse 20.05.2005 tarihinde davalı ..."a devredilmiş 13.05.2008 tarihinde de ..... tarafından yeniden Esma"ya satılımıştır. 656 ada .....parsel ise 10.04.2007 tarihinde davalı ... tarafından ......"a devredilmiş, 13.05.2008 tarihinde.....yeniden...."ya devretmiştir.
Davacı tarafından boşanma davası 02.05.2008 tarihinde açılmış ve yapılan yargılama sonunda davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilerek karar kesinleşmiştir.
Davalılar bu devirlerin davalı ..."nın TOKİ den ev alabilmek için müracaat koşullarını sağlmaya yönelik olarak yapıldığını savunmuşlardır. TOKİ"den gelen evraklardan ...İlinde yapılacak TOKİ konutları için duyurular 15.09.2006-15.10.2006 tarihleri arasında yapıldığı sözleşmelerin ise 25.12.006-13.01.2007 tarihleri arasında imzalandığı anlaşılmaktadır. Buna göre 1508 parsel duyurulardan 1 yılı öncesinde 29.08.2005 tarihinde, 656 ada
7 parsel ise sözleşmelerin imzalanmasından sonra 10.04.2007 tarihinde davalı ... tarafından Turgay"a devredilmiştir.
Bu olgular karşısında taşınmazların TOKİ konutları başvurusu için devredildiği iddiasının bir geçerliliği bulunmamakta olup boşanma davasından sonra yapılan anne -oğul arasındaki devrin muvazaalı olduğunun kabulü gerekir. Taşınmazların öncesinin....."ya ait olması sonradan Turgay"a devri katılım payı alacağı davasında dikkate alınacaktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular karşısında davanın tümden kabulü gerekirken hatalı diğerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 22.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.