17. Ceza Dairesi 2015/2979 E. , 2015/5291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hırsızlık suçlarından erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında hüküm fıkralarından ‘‘53. maddenin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine, “Erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Konut Dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeni ile bir zarar meydana gelmediği gözetilmeden, suç tarihi itibari ile kasıtlı bir suçtan engel sabıkası bulunmayan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zarar giderilmediğinden” şeklindeki gerekçe ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.