Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/653
Karar No: 2022/3107
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/653 Esas 2022/3107 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava, Yargıtay'a taşınmış ve bozma kararı verilerek dosya yerel mahkemeye geri gönderilmiştir. Davada, kredi sözleşmesinde kefaleti bulunan davalı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edilmiş ve itirazın iptali istenmiştir. Mahkeme, dava dosyasını incelerken yapılan ödemelerin tamamının icra müdürlüğüne bildirilmediği için fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur. İpotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiği tarih, itirazın açıldığı tarihten sonra olduğu için ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, icra inkar tazminatı da dava tarihindeki koşullara göre belirlenerek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmelidir. Kararda, icra inkar tazminatının belirlenmesinde dikkate alınacak kanun maddesi belirtilmemiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/653 E.  ,  2022/3107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.09.2020 tarih ve 2019/401 E. - 2020/447 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, dava dışı şirket ile davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa kefil olan davalıya yönelik başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının dava dışı OLS Aydınlatma Ltd. Şti.'nin imzaladığı kredi sözleşmesindeki kefilliğinin sadece ticari krediler yönünden olduğunu, oysa davacının çektiği ihtarda içinde araç ve tüketici kredilerinin de yer aldığı 5 ayrı kredi borcundan bahsedildiğini, bunun haricinde kredi sözleşmesinde teminat olarak dava dışı ...'ın taşınmazını ipotek ettiğini, bu taşınmazın 50.000.- TL civarında bir paraya satılarak davacının alacağına mahsup edilmesine rağmen borcun güncellenmeden davalıdan talep edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, aynı kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçlu OLS Aydınlatma Ltd. Şti.'nin keşide ettiği karşılıksız çıkan 4 adet çekin davacı tarafından ödenen yasal sorumluluk miktarının tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, dava dışı asıl borçluya yedinde olan çeklerin iadesi için davacı tarafça ihtar çekilmesine rağmen davaya konu çeklerin ihtardan sonra keşide edildiğini, bu durumda davalının sorumluluğunun bulunmadığını, davalının usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, davalı kefilin imzasının bulunduğu 2005 tarihli sözleşme uyarınca kullandırılan krediler ve bu kredilerden kefilin sorumlu olduğu borç miktarı ile dava dışı 3. şahıs tarafından davaya konu taşınmaz için verilen ipoteğin 07.08.2012 tarihinde paraya çevrilmesiyle bankaca yapılan tahsilat dikkate alınarak yapılan hesaba göre, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün 2011/5045 sayılı dosyasında; davalının 11.245,46 TL asıl alacağa, 9.983,47 TL işlemiş temerrüt faizi, 499,18 TL BSMV olmak üzere toplam 21.728,11 TL'ye yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın 6.739,60 TL'lik kısmına takip tarihinden itibaren, tahsil tarihine kadar yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve faizin %5'i nispetinde BSMV ile birlikte tahsiline, asıl alacağın 4.505,87 TL'lik kısmına takip tarihinden itibaren, 27/05/2013 tarihine kadar yıllık %85,50, 27/05/2013 tarihinden itibaren de yıllık %85,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları hakkında tebliğleri ile belirlenen gecikme faiz oranlarından temerrüt faizi ve bu faizin %5'i nispetinde BSMV ile birlikte tahsiline, alacağın %40'ı oranındaki 8.691,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen dava yönünden, davanın kabulü ile davalının Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün 2011/8305 Esas sayılı takip dosyasında 2.180,00 TL asıl alacağa, 74,99 TL işlemiş faize, 3,75 TL BSMV olmak üzere toplam 2.258,74 TL'ye yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar, yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5'i oranında BSMV'si ile birlikte tahsiline, kabul edilen miktarın %20'si oranındaki 451,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl davanın açılış tarihi 21.06.2012 olup kredi sözleşmesinin teminatı olan ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiği tarih ise 07/08/2012'dir. İtirazın iptali davalarında, borcu tamamen itfa etmedikçe dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce TBK'nın 100. Maddesi de dikkate alınarak infaz aşamasında dosya kapak hesabında dikkate alınması gerekmekte olup, Mahkemece, yapılan ödemeler nedeniyle fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda, mahkemece, toplam borç miktarı gözetilerek hüküm kurulmalı, ipotekli taşınmazdan tahsil edilen paranın miktarı belirtilerek bu miktarın icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği belirtilmeli, icra inkar tazminatı da dava tarihindeki koşullar itibariyle hüküm altına alınan toplam alacak miktarı üzerinden belirlenerek buna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmelidir. Ancak tüm bu hususlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi