17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9387 Karar No: 2016/3613 Karar Tarihi: 22.3.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9387 Esas 2016/3613 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/9387 E. , 2016/3613 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22.03.2016 Salı günü davalı ... (asil) geldi. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takipler başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için kendisine ait taşınmazı davalı ..."e devrettiğinden bu devirlere ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., borçlu ile akrabalığının bulunmadığını ancak eskiden tanıdığını, taşınmazı üzerinde ipotek ve hacizlerle satın aldığını ve borçlunun borçlarını ödediğini borcu kalmayınca Esnaf ve Sanatkarlar odasına sattığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, borcun doğmundan sonra tapudaki değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark olacak şekilde davalıya satılması, bu satıştan 6 gün sonra davalının dava dışı esnaf odasına satılması mal kaçırma amacına yönelik olduğundan iptali gerektiği ancak davanın alacaklı tarafından bedele dönüşürüldüğünden dava konusu takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak satış bedeli 162.500 TL tazminattan sorumlu olmasına karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve mahkeme kabulünün aksine taşınmazın tapudaki satış bedeli ile raiç değeri arasında ipotekler dikkate alındığında fahiş bedel farkı olmamakla birlikte davalı üçüncü kişinin borçlu ile aynı alanda mesleki faaliyette oldukları ve borçluyu eskiden beri tanıdığı yönündeki açıklamaları karşısında borçlunun mali durumu hakkında bilgi sahibi olduğunun anlaşılmış bulunmasına ve yine bedel olarak taşınmazın tümünün satış bedeli 162.500 TL olarak kabulü de borçlunun 16/20 hissesinin dava konusu yapılmasına göre hatalı olmakla birlikte alacak miktarının düşük olması nedeni ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibari ile doğru olan hükmün ONANMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 22.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.