17. Hukuk Dairesi 2015/14575 E. , 2016/3611 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ......... yönünden reddine diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ........ ve davalı ........ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili,müvekkiline ait olup .......sevk ve idaresindeki aracın davalılardan ...... sigortalı, davalı ...... kiracısı olduğu ve davalı ........ kullandığı araçla çarpışması sonucu araçta meydana gelen ve yaptırılan tespit sonucunda belirlenen 34.800 TL değer kaybı bedelinin yasal faizi ile davalılardan (sigorta şirketi açısından sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı .......... vekili, öncelikle husumet, iş bölümü ve yetki itirazında bulunmuş ve yapılan tespiti kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL değer kaybının 18/10/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılar ........ ve ...... müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı .........yönünden davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davalı ......... ile ......... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ............ aşağıda (2) numaralı bendin ve davalı ...........aşağıda (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2-Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu ve İTÜ den iki ayrı rapor alınmış ve bu raporlarda aracın kaza nedeniyle 20.000 TL değer kaybına uğradığı belirtilmiş olup dava 20.000 TL yönünden kabul edilmiştir.Ne var ki bilirkişi raporlarında uygulanan yöntem Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun değildir. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir.
3-Dava, 10.02.2012 tarihinde açılmış olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda somut olayda uygulanması gereken Kanun mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleridir.
Bilindiği gibi Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 4.maddesinde hangi davaların ticari dava olduğu sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla, hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. (TTK"nun 5/2) Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir. (TTK"nun 4 ve 5.maddeleri) Asliye Ticaret Mahkemesi kanunla belirtilmiş olan ticari davalara bakar. Asliye Hukuk Mahkemesi ise ticari davalar dışında kalan hukuk davalarına (dar anlamda hukuk davalarına) bakar.
Somut olayda davalılardan ......... vekili tarafından süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile iş bölümü itirazında bulunulmuş olup, bu durumda mahkemece; dava şartı yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde verilmiş olması bozma nedenidir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı davalı ........ vekilinin ve davalı ....... sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ............ ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ........ vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.