18. Ceza Dairesi 2015/31193 E. , 2016/126 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Fuhuş suçundan sanık ..."nun, 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Romanya Arad Mahkemesi"nin 11/02/2002 tarihli ve 4022/2002 sayılı kararının Türk Kanunlarına göre infaz edilebilmesi amacıyla uyarlanmasına ilişkin olarak sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 227/2 maddesi uyarınca neticeten 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2014/806 değişik iş sayılı kararına sanık müdafii tarafından yapılan itirazın reddine dair, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/06/2014 tarihli ve 2014/1006 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2015 gün ve 154756 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında Romanya Arad Mahkemesince verilen 4 yıl ve 2 yıl hapis cezalarının, suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 112/4. maddesi ile 5237 sayılı Kanun"un 68/1-e. maddeleri gereğince 10 yıllık ceza zamanaşımı süresine tâbi bulunduğu, Romanya Arad Mahkemesi"nin ilâmının kesinleşme tarihi olan 01/10/2002 tarihinden itibaren 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolduğu cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
3002 sayılı ‘Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkûmiyetlerinin İnfazına Dair Kanun"un 3. maddesi: “Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerinden verilip kesinleşen mahkumiyetlerin Türkiye"de yerine getirilebilmesi için aşağıdaki şartların bulunması gereklidir.
1. Yabancı ülke yetkili makamınca talepte bulunulması ve talepnameye;
a) Kesinleşen ve infazı gereken mahkumiyet kararının tasdikli örneğinin ve uygulanan kanun maddeleri metinlerinin,
b) Hükümlünün nakle rıza gösterdiğine dair hakim huzurunda veya irade beyanını tespite yetkili Türk konsolosluk görevlisi tarafından alınmış yazılı beyanının,
c) İnfazı gereken, bakiye cezayı gösteren belgenin,
d) (a), (b) ve (c) bentlerinde sayılan belgelerin Türkçe tercümelerinin eklenmesi.
2. Yabancı mahkeme kararında kabul edilen subut sebeplerine bağlı kalınmak kaydıyla suç konusu fiilin, Türk mevzuatına göre hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirini gerektiren bir suç teşkil etmesi,
3. İlgili taraflar arasında ayrıca kararlaştırılmadıkça, talep tarihinde, hükümlünün yerine getirilmesi gereken bakiye en az bir yıl hürriyeti bağlayıcı cezasının bulunması,
4. Yabancı mahkeme hükmündeki subut sebeplerine göre Türkiye"de tayin olunacak ceza müeyyidesinin zamanaşımına uğramamış bulunması,
5. Hükümlü hakkında mahkumiyetine esas olan fiil sebebiyle, Türkiye"de ayrıca soruşturma veya kovuşturma yapılmamış olması,
6. Mahkumiyete esas olan fiilin siyasi, askeri veya bunlara murtabit cürümlerden bulunmaması,
7. Yerine getirme talebinin Türk hukuk düzenine aykırı düşmemesi.
Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerinden verilip kesinleşen mahkumiyetlerin Türkiye"de yerine getirilmesi için yukarıdaki şartların bulunması halinde Adalet Bakanlığı da talepte bulunabilir.” hükümlerini içermektedir.
İnceleme konusu somut olayda; yabancı mahkeme ilamının kesinleşme tarihi olan 01.10.2002 tarihinden Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11.04.2014 tarihinde verdiği uyarlama ve infaz kararına kadar hem 765 sayılı TCK"nın 112/4. maddesine hem de 5237 sayılı TCK"nın 68/1-e maddesine göre 10 yıllık ceza zamanaşımının dolmuş olduğu anlaşılmakla, itiraz merciince itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı olmuştur.
Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 24/06/2014 tarihli ve 2014/1006 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 11.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.