14. Hukuk Dairesi 2020/66 E. , 2020/4410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07/11/2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/05/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... ortak vekilli tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, müvekkilinin babası olan muris ...’dan intikal eden 1077 ada 4 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiş; yargılama aşamasında 1077 ada 8 parsel yönünden davadan feragat etmiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş; geri kalan davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davaya konu 1077 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile bu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmün, bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.05.2017 gün; 2015/11070 Esas ve 2017/4243 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davaya konu 1077 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile bu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş ve hüküm, davalılardan ... ve ... ortak vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince, dosyadaki tapu kaydına göre taşınmazda hissedar olan ... ile UYAP sistemindeki nüfus kayıt örneğine göre karar tarihinden önce vefat etmiş olduğu anlaşılan ...’ın mirasçılarının davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 Sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; hissedarlardan ...’ın yaşıyor ise kendisinin, ölü ise ibraz edilecek mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya dahil edilerek savunmaları alınmalı ve varsa delilleri toplanmalıdır. Bununla birlikte, karar tarihinden önce vefat etmiş olduğu anlaşılan ...’ın dosyaya mirasçılık belgesi temin edildikten sonra mirasçılarının davaya dahil edilerek savunmaları alınmalı, varsa delilleri toplanmalı ve tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm vermek olmalıdır.
Tüm bu hususlar gözardı edilerek mahkemece esas hakkında karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalılardan ... ve ... ortak vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.