Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5888 Esas 2016/9940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5888
Karar No: 2016/9940
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5888 Esas 2016/9940 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/5888 E.  ,  2016/9940 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi


    Taksirle yaralama suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 62/1. ve 52/2. maddeleri uyarınca 2000-tl adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08.06.2015 tarih 2014/ 695 -2015/593 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, sanığın duruşmada alınan beyanında, hakkında mahkumiyet hükmü kurulması halinde verilecek olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul ettiğinin anlaşılması ve 5237 sayılı Kanun"un 58/4. maddesinde yer alan ""Kasıtlı suçlarda taksirli suçlar arasında ve sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz"" şeklindeki düzenleme ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13.03.2012 tarih 2011/7-309 esas 2012/94 sayılı kararında değinildiği üzere, 5237 sayılı Kanun"un 58. maddesine göre sanığın sabıka kaydında bulunan ve Askeri Mahkeme tarafından verilen 25 gün hapis cezasının tekerrüre esas alınamayacak ilam olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesinde engel bir neden olarak kabul edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, yasal engel oluşturmayan bu mahkumiyetin yargılama merciince, subjektif koşulun ele alınmasında, sanığın suç işleme eğilimi açısından değerlendirmeye esas alınmasına da bir engel bulunmamakla birlikte, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilip giderilmediği hususu Mahkemesince araştırılıp sonuca göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 23.03.2016 gün ve 94660652-105-07-15300-2015-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 gün ve 2016/126992 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    CMK’nın 231/6. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiğinin bildirilmesine göre, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve kasıtlı bir suç olan 1632 sayılı Kanun"un 103/1. maddesi uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılması, TCK"nın 58/4. maddesi uyarınca tekerrüre esas olmasa bile CMK"nın 231/6-a maddesi gereğince sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil edeceği kaldı ki sanığın taksirle işlediği suç neticesinde oluşan zararın giderilmesi yönünde de bir çabasının bulunmadığı görülmekle,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08.06.2015 tarih 2014/ 695 - 2015/593 kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.