10. Hukuk Dairesi 2015/12508 E. , 2017/8175 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile yersiz sosyal destek ödemesi nedeniyle Kuruma karşı broçlu olmadığının tespiti ve yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.02.1988 tarihi itbari ile 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı alan davacıya 06.06.1988 tarihinden itibaren de kocasının sigortalılığından aynı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, her iki tahsis dosyasından sosyal yardım zammı ve sosyal destek ödemesi yapılamayacağının belirlenmesi üzerine, yersiz ödenen ödemelerin borç kaydedilerek aylıklarından kesinti yapılması sonucu, eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun Ek 7. Maddesi ile 4784 sayılı Kanunun 1. maddesi ve bu maddeye dayalı çıkarılan Bakanlar Kurulunun 2003/5145 sayılı kararının 3. Maddesidir.
1479 sayılı Kanunun Ek 7. maddesinde sigortalılara ödenecek sosyal yardım zammı düzenlenerek, üçüncü fıkra hükmü ile sosyal güvenlik kanunlarına göre bağlanan iki ayrı aylığı birlikte alanlara, 1479 sayılı Kanuna göre ayrı ayrı bağlanan iki aylığı birlikte alanlara veya iki sigortalıdan da ayrı ayrı ölüm aylığı alan hak sahiplerine yalnız bir aylık üzerinden sosyal yardım zammı ödeneceği belirtilmiştir.
4784 sayılı Kanunun 1. maddesine dayalı olarak çıkarılan 15.01.2003 tarihli ve 2003/5145 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında da, yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı alanlara ödenecek sosyal destek ödemesi düzenlendikten sonra, aynı kararın 3. Maddesinde 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre iki aylığı birlikte alanlara bu aylıklardan birisi için sosyal destek ödemesi yapılacağı belirtilmiştir.
Yukarıda geçen yasal düzenlemeler çerçevesinde eldeki davaya konu uyuşmazlık irdelendiğinde, 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık ve ölüm aylığı alan davacının, her iki aylık üzerinden sosyal yardım zammı ve sosyal destek ödemesi
alması mümkün olmadığından Kurumun borç tahakkuku işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011-6111 S.K./44.mad) yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 - 6111 S.K./44.mad) yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermektedir. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, davacının iki ayrı tahsis dosyası üzerinden sosyal yardım zammı ve sosyal destek ödemesi alması konusunda Kurumu yanıltıcı bir eyleminin bulunmadığının anlaşılması karşısında, davacıya yapılan yersiz ödemelerin Kurumun hatalı işlemine dayandığı ve bu halde 5510 sayılı Kanunun 96. Maddesinin 1. Fıkrasının (b) bendinin davacı hakkında uygulanması gerektiği gözetilerek, davacıya bu çerçevede yersiz ödenen ve istirdadı gereken sosyal yardım zammı ve sosyal destek ödemesi tutarı belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.