Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/5471 Esas 2016/16980 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5471
Karar No: 2016/16980
Karar Tarihi: 26.12.2016

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/5471 Esas 2016/16980 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verdi. Ancak, daha sonra yapılan yasa değişiklikleriyle hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşıldı. Bu nedenle, uzlaşma işlemlerinin yerine getirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi ve hüküm bozuldu. Sanıkların itirazları kabul edildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253.maddesi
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 35. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi

13. Ceza Dairesi 2016/5471 E. , 2016/16980 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.