18. Ceza Dairesi 2015/5855 E. , 2016/105 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Kamu görevlisine alenen hakaret etmek suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/3-a, 125/4 ve 62/1. maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 50/1-f maddesi gereğince 8 ay süre ile gönüllü olmak kaydıyla yardımcı hizmetler iş kolunda kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımına çevrilmesine dair Akhisar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2010 tarihli ve 2010/33 esas, 2010/189 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde yükümlülüklere uymadığı gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. madde uyarınca hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/3-a, 125/4 ve 62/1. maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, takdiren 1 yıl süre ile denetim altında tutulmasına ilişkin Akhisar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/09/2013 tarihli ve 2012/171 esas, 2013/598 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2014 gün ve 133395 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “1- Dosya kapsamına göre, Akhisar 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 28/04/2010 tarihli ilk kararda sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının, Türk Ceza Kanunu"nun 501 -f maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte çalışma seçenek tedbirine çevrildiği, aynı maddenin 6. fıkrasında da, seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkemece kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceğinin hüküm altına alındığı gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/6. maddesinde yer alan, "Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen sanık hakkındaki cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan, hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesinde,
3- Sanığın sorgusunun yapıldığı 14/06/2013 tarihli oturumda alman ifadesinde, o dönemde cezaevinde olduğunu, arkasından askere gittiğini, bir kusuru olmadığım beyan etmesi ve yapılan araştırmaya göre, sanığın 07/01/2010 ile 17/10/2011 tarihleri arasında Denizli (D) Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda bulunduğu, kurumdan şartla tahliye edilmesini müteakip, Akhisar Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünün çağrı yazısının 27/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, çağrı yazısında 10 gün içerisinde yaptırımın yerine getirilmesi ve bilgilendirilme için şube müdürlüğüne müracaat edilmesi gerektiğinin bildirildiği, aynı yazıda bildirime rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, durumun mahkemesine bildirileceği ve cezanın kısmen veya tamamen infaz edileceğinin de belirtildiği, ancak hükümlünün kendisine yapılan tebligattan sonra 30 günlük süre dolmadan 21/10/2011 tarihinde askere gittiği ve 23/02/2013 tarihinde terhis olduğu anlaşılmakla, kendi kusurundan kaynaklamayan bir sebeple seçenek tedbirin gereğini yerine getiremediği, nitekim Türk Ceza Kanunu"nun 50/7. maddesinde de, "hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemesince 50. maddede sayılan bir başka tedbire hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden hakaret suçundan sanık ... hakkında, Akhisar 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2013 tarihli ve 2012/171 Esas, 2013/598 Karar sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 11/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.