Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7994
Karar No: 2014/13125
Karar Tarihi: 23.06.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/7994 Esas 2014/13125 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/7994 E.  ,  2014/13125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 1. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 13/12/2012
    NUMARASI : 2008/1194-2012/1674

    Y.. E.. ile Y.. V.. aralarındaki katılma alacağı, katkı payı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Ankara 1. Aile Mahkemesi"nden verilen 13.12.2012 gün ve 1194/1674 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde vekil edeni tarafından tüm bedeli ödenerek satın alınan ancak tapuda davalı eş adına kaydedilen 27735 ada parselde kayıtlı nolu bağımsız bölümün belirlenecek değerinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 20.000 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. 5.10.2009 tarihinde harcını yatırmak suretiyle sunulan ıslah dilekçesi ile istenilen bedeli toplam 268.000 TL" sına yükseltmiştir.
    Davalı vekili dava konusu taşınmazın vekil edeninin birikimleri ve ödemeleri ile alındığını, daha önce İdareciler Yapı Kooperatifinden edindiği 18145 ada parselde kayıtlı taşınmazını 21.01.2000 tarihinde 17.500.000 (28.000.USD) TL"sına sattığını, elde ettiği bu para ile ayrıca MAN Motor’dan aldığı kıdem tazminatını, dava konusu taşınmazın peşinatına verildiğini, aylık aidatlarını da 32 adet bono ile ödemiş olduğunu, davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının katkısı sebebiyle 76.416,72 TL katkı payı alacağının dava tarihinden, 30.871,93 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 11.04.1986 tarihinde evlenmişler, 28.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 16.09.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediğinden eşler arasında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 21.01.2008 tarihine kadar TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
    Dava konusu 27735 ada parselde kayıtlı nolu bağımsız bölüm davalı tarafından S.S.T.. Konut Yapı Kooperatifi üyesi olan 3. kişiden 04.07.2000 tarihli devir sözleşmesi ile bedeli mukabilinde üyeliği devralınmıştır. Anılan sözleşmeye göre, taşınmazın devir bedeli 40.000 USD peşinat ile aylık ödemeleri düzenleyen ve son ödemenin 01.02.2003 tarihi olan toplam 25 adet bono bedeli olan 47.000 USD toplamı 87.000 USD olarak belirlenip ödenmiştir. Peşinatın ödendiği 04.07.2000 tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 72.500 USD, 01.01.2002 tarihinden son ödemenin yapıldığı 01.02.2003 tarihine kadar 14.500 USD ödeme yapılmıştır. Şu halde taşınmaza ilişkin ödemelerin bir bölümü mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde, bir bölümü de yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde yapılmış olmaktadır.
    Davacı, taşınmazın tamamının bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, sadece peşinat verilirken davalının, babasından aldığı 5000 USD ile katkı yapmış olduğunu, kaldı ki boşanma davası sırasında taşınmazı satarak ½"şer oranda paylaşmak istediklerini ancak o süre içerisinde satılmadığını, sonrasında ise tasfiyenin yapılamadığını, evlilikleri boyunca davalı eşinden en az 3-4 kat daha fazla gelir elde ettiğini ve bu gelirleri ile edindiğini, dava konusu taşınmaz dışında başkaca malı bulunmadığını açıklayarak alacak isteğinde bulunmuş, davalı ise taşınmazın bedelinin tamamının kendisi tarafından karşılandığını, öncesinde maliki bulunduğu 18145 ada parselde kayıtlı taşınmazını satışı ile elde ettiği para ve Man Motor’dan aldığı kıdem tazminatını peşinat olarak verdiğini, aylık ödemeleri de maaşı ile yaptığını bildirmiştir. Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre; davacı vekilinin talebi taşınmaz üzerindeki katkı payı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar evlilik tarihinden itibaren boşanma dava tarihine kadar çalışarak gelir elde etmişlerdir. Davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz bedelinin 743 sayılı TKM"nun yürürlükte bulunduğu dönemde yapılan ödemelerine davacının katkısının bulunduğunun kabulü gerekir. Bu döneme ilişkin ödemeler bakımından katkı payı alacağı hesabı yapılırken, tarafların 01.01.2002 tarihine kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında 01.01.2002 tarihine kadarki ödemelere davacı eşin katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının mal ayrılığı rejimine tabi bölümü bakımından belirlenecek dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edilmesi, gerektiğinde hakkaniyet ilkeleri ve fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesinin göz önünde tutulması ve davacının katkı payı alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekir. Katılma alacağı isteğine ilişkin davalarda ise, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece belirtilen ilke ve esaslara aykırı düzenlenmiş 26.03.2012 tarihli 1. Hesap bilirkişisi raporunun hükme esas alınmış doğru olmamıştır. Mahkemece, davacının alacağının belirlenmesi bakımından 3 ayrı Hesap-hukukçu bilirkişiden ayrı ayrı rapor alınmıştır. Bu raporlardan 29.11.2012 tarihli Hesap Bilirkişisi, Bankacı ve Avukat S.. C.. tarafından düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilke ve esaslara daha uygun verilmiştir. Ancak anılan raporda davacının da kabulünde olduğu üzere, taşınmazın 40.000 USD olarak verilen peşinat içindeki davalı eşin kişisel malı olduğu belirlenen (TMK.nun 220 md) 5000 USD nin hesaplamada göz önünde bulundurulmaması doğru değil ise de bu husus davalı tarafından temyiz edilmemiş olduğundan aleyhine kesinleşmiştir. Temyiz isteyenin sıfatına göre aleyhe temyiz söz konusu olamayacağından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Şu halde, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 743 sayılı TKM"nin 170. madde ile 4721 sayılı TMK.nun 219, 229, 230 ve 231. maddesi hükümleri ile Dairemizin ilke ve esaslarına daha uygun düzenlenmiş 29.11.2012 tarihli Av. S.. C.. tarafından sunulan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davacının katkı payı ile katılma alacağı istekleri bakımından hüküm kurulması gerekirken, ilke ve esaslara aykırı afaki değerlendirmeler içeren bilirkişi raporunun esas alınarak yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. Maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.847,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi