7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/25840 Karar No: 2016/6328 Karar Tarihi: 15.03.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/25840 Esas 2016/6328 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2015/25840 E. , 2016/6328 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Dava Türü : Alacak YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 10.11.2015 Salı günü belirlenen saatte temyiz eden davalı ..... vekili Av.... ile davacı .... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2- Davacı vekil, davacının 07.01.2001-05.01.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının kısmen kabulü gerektiği, zamanaşımı def"inin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin mümkün olduğu ancak somut olayda davalı tarafça bilirkişi raporu alındıktan ve davacı tarafça ıslah suretiyle müddeabih artırıldıktan sonra ıslah yolu ile zamanaşımı def"i ileri sürüldüğünden zaman aşımı nedeniyle reddedilen kısım yönünden yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına ve avukatlık ücreti takdir edilmemesine karar verilmiştir. Islah taraflara kanunla tanınmış bir hak olup yargılama sona erene kadar kullanılması mümkündür. Davacı kadar davalı da ıslah yoluna eşit şart ve imkanlarda başvurabilir. Kanunen tanınan bir hakkın kanunla belirlenen süre içerisinde kullanılması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayıp hakkaniyet indirimi miktarı hesaba dahil edilmeden kabul ve ret miktarları dikkate alınmaksızın yargılama giderleri tayini ile davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı karar düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 9.bendinin tamamen çıkarılarak yerine: “9-Davacı tarafça yapılan toplamda 620,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 351,53 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına 13. ve 14. bent olarak “13-Davalı yararına AAÜT 13. maddesi gereği taktir edilen 2.079,62 TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 14- Davalı tarafça yapılan toplam 16,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 6,93 TL’sının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,”rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.