4. Hukuk Dairesi 2018/5380 E. , 2020/2359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/10/2011 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat bakımından reddine, manevi tazminat bakımından kısmen kabulüne dair verilen 21/09/2017 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 25/10/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, bedensel zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafından darp edilmesi neticesinde yaralandığını, olay sebebiyle iş gücü kaybı yaşadığını, çiğneme yetisini kısmen kaybettiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/290 esas 2017/463 karar sayılı dosyasında hâkim sıfatıyla yargılama yapan ..."nın aynı dosyanın istinaf incelemesine de başkan sıfatıyla katıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 36. maddesi “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi
sebebinin varlığı kabul edilir: a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması. b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması. c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması. ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması. d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması.” hükmünü, 40. maddesinin 4. bendinin ise; “ Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi talebi, reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece karara bağlanır. Hukuk dairelerinin toplanmasını engelleyecek şekildeki toplu ret talepleri dinlenmez.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; temyize konu edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararında heyete katılan hâkim ...’nın aynı zamanda İlk Derece Mahkemesinin yargılamasında da bulunduğu, karar aşamasına kadar yargılamaya katıldığı anlaşılmakla HMK 36 ve 40. maddeleri gereğince hâkimin davaya bakıp bakmayacağı hususunda bir karar verilmek üzere diğer hususlar incelenmeksizin hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılarak karar verilmek üzere BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.