11. Hukuk Dairesi 2017/5210 E. , 2019/1982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/03/2017 tarih ve 2016/46 2017/114 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/10/2017 tarih ve 2017/598-2017/727 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkili ile davalının dava dışı ... V.İ.P. Tur. İnş. Taah. Nak. Haf. Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti. şirketinin %50 oranında ortakları iken davalının şirketteki hisselerini müvekkiline devrederek ortaklıktan ayrıldığını, tarafların haricen düzenledikleri sözleşme ile şirket faaliyetlerinde kullanılan davalı üzerine kayıtlı 61 S 0819 plakalı otobüsün 30.01.2016 tarihinde dava dışı ... V.İ.P. Ltd. Şti.ye devredilmesi ve devir tarihine kadar da müvekkilinin kullanımına bırakılması ile hisselerin devir bedeli olarak 310.000 TL’ye anlaştıklarını, anlaşmadan sonra müvekkili tarafından davalıya toplamda 310.000 TL tutarında 10 adet çek ve 2 adet bono verildiğini, ancak davalının daha sonra devir sırasında nakit para istemesi ve nakit ödenene kadar aldığı çekleri teminat olarak tutacağını beyan etmesi üzerine müvekkilinin noterde hisse devri yapılırken nakit 100.000 TL’yi davalıya ödediğini, bunun noter senedi ile imza altına da alındığını, ancak müvekkilince yapılan ödemeye rağmen davalı uhdesinde teminat olarak tutulan 100.000 TL’lik senetlerin müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ... ... Şubesi’ne ait 29.01.2016, 29.02.2016, 29.03.2016, 29.04.2016 keşide tarihli toplamda 100.000 TL bedelli çeklerin iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davasında ise, müvekkilinin kullanımına bırakılan 61 S 0819 plakalı otobüsün davalının vergi borçlarını ödememesi nedeniyle kolluk kuvvetlerince trafikten çekildiğini ve müvekkilinin araç kiralayarak 6.000 TL kira ödemek zorunda kaldığını, ayrıca tarafların kararlaştırdığı tarihte araç devrinin de gerçekleştirilmediğini, yaptıkları araştırmaya göre aracın değerinin 90.000 TL olduğunu, taraflar arasında haricen düzenlenen sözleşmelere göre kararlaştırılan 310.000 TL’ye mezkur aracın devir bedelinin de dahil olduğunu, davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin toplamda 96.000 TL zarara uğradığını ileri sürerek müvekkilinin 96.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile ... ... Şubesi’ne ait 29.05.2016, 29.06.2016, 29.07.2016, 29.08.2016 keşide tarihli toplamda 96.000 TL bedelli çeklerin iptaline davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında 14.07.2015 tarihinde akdedilen sözleşme gereğince tarafların 310.000 TL karşılığında hisse devrinin gerçekleştirilmesi ve bedelin 2016 yılı içinde 12 eşit taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, 15.07.2015 tarihinde hisse devri için notere gittiklerinde şirket sermayesinin 200.000 TL oluşu karşısında resmi devir sözleşmesine %50 paya tekabül eden devir bedelinin 100.000 TL olarak yazıldığını ancak müvekkiline ödeme yapılmadığını, aynı gün müvekkili ile davacının 14.07.2015 tarihli sözleşme hükümlerini teyit eder şekilde yeni bir sözleşme imzaladıklarını, buna göre 310.000 TL’lik hisse devir bedelinin 10 adet çek ve 2 adet bono vasıtasıyla 12 eşit taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığını, nitekim bu durumun davacının çektiği ihtarlarla da kabul edildiğini savunarak asıl davanın reddini ve davacının %20 oranında haksız alınan tedbirler nedeniyle tazminata mahkum edilmesini istemiş; birleşen davada ise taraflar arasında akdedilen 14.07.2015 ve bila tarihli sözleşmelere göre 310.000 TL bedelin sadece şirket hisselerinin devir bedeli olarak kararlaştırıldığını, bu bedel içine araç devir bedelinin dahil olmadığını, davacının aralarındaki sözleşmeye uymayarak ... plakalı araç üzerindeki rehni kaldırmaması nedeniyle müvekkilinin de ... plakalı otobüsün dava dışı şirkete devrini gerçekleştirmekten kaçındığını, davacının hala dava konusu çekler nedeniyle borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddine, davacının %20 oranında haksız alınan tedbirler nedeniyle tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilen 14.07.2015 tarihli sözleşmede 310.000 TL’nin 2016 yılı içerisinde 12 eşit taksit halinde ödeneceğinin; yine taraflar arasında akdedilen bila tarihli sözleşmede ise mezkur sözleşme içeriğini doğrular şekilde ilki 29.01.2016 sonuncusu 29.10.2016 keşide tarihli 10 adet çek ve 29.11.2016 ile 29.12.2016 vade tarihli iki adet bono ile toplamda 310.000 TL’nin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca çek maliki dava dışı Bankanın cevabi müzekkeresinden davalı elindeki çeklerin davacıya noterde hisse devrinin yapıldığı gün olan 15.07.2015 tarihinde verildiğinin anlaşıldığı, buna göre noterde düzenlenmiş olan hisse devir sözleşmesinin 100.000 TL’nin elden nakden ödendiği ifadesinin muvazaalı olduğunun yazılı delillerle ispatlandığı, 100.000 TL’nin tarafların hisse devir bedeli olarak kararlaştırdıkları 310.000 TL borca mahsuben ödendiğinin sunulan belgeler kapsamından anlaşılamadığı, tarafların haricen akdettikleri sözleşmelerde düzenlenen...plakalı aracın tescilinin devri ile ... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılması taahhütlerinin birbirlerinden bağımsız olduğu, buna karşın davalıya verilen senetlerin... plakalı aracın devir bedelini de kapsadığına dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, tüm bunlara göre, davalıya salt hisse devir bedeli karşılığında toplamda 310.000 TL bedelli 10 adet çek ve 2 adet bono verildiğinin ve haricen bir bedelin de ödenmediğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddi ile asıl davaya konu çekler hakkında ödememe yönünde ihtiyati tedbir kararı verilip uygulandığından %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 11/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.