Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/11608 Esas 2017/9201 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11608
Karar No: 2017/9201
Karar Tarihi: 12.04.2017

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/11608 Esas 2017/9201 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanmış, ancak mahkeme dosya eksikliği ve yetersiz gerekçe nedeniyle sanıkların beraatine karar vermiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine, bilirkişi raporlarına ve suçun işlendiğine dair kanıtlara dayanarak sanıkların suçlu olduğuna hükmedilerek, mahkeme kararı bozulmuştur. 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
- CMUK'un 318. maddesi, mahkemede yapılan araştırmada dosya eksikse ve tamamlanması mümkün değilse, araştırmanın reddedilmesini öngörür.
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, temyiz incelemesi sonucunda hüküm çıkarılamaması halinde temyiz isteminin kabul edildiğini ve hükmün bozulduğunu belirtir.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, Yargıtay'ın hükmü bozması halinde dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilerek yeniden yargılama yapılması gerektiğini düzenler.
15. Ceza Dairesi         2017/11608 E.  ,  2017/9201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar hakkında verilen kararların niteliğine göre, katılan vekili tarafından yapılan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    İstanbul ili .... ilçesi .... semtinde bulunan ve Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince orman alanı dışına çıkarılıp özel mülkiyete konu edilebilecek alanlara ilişkin olarak, katılanın kendi ailesinden kalan ve bizzat tarafından kullanılan taşınmazların açılan davalar sonucu katılan adına tescil ve kaydının yapıldığı, sanıklar ... ve ... tarafından söz konusu taşınmazların mülkiyetinin kazanılması sürecinde katılana yardımlar yapıldığı gerekçesiyle yaklaşık 15 dönümlük kısmının kendilerine verilmesi gerektiğinin iddia edildiği, taraflar arasında tanık ..... aracılığıyla yapılan görüşmede sanıkların 2.000.000 TL talep ettikleri, katılanın bunu kabul etmemesi üzerine sanıklar ... ve ... tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Kriminal raporuna göre sahte olduğu tespit edilen, katılanın borçlu olarak göründüğü 26.250.000 USD bedelli bononun tahsil amacıyla avukatlık yapan diğer sanıklar ... ve ..."a tahsil cirosu ile verildiği, adı geçen avukat sanıkların alacaklı sıfatıyla, katılan aleyhine İstanbul 19.İcra Müdürlüğünün 2012/1637 E sayılı dosyası üzerinden toplam 14.181.178 USD karşılığı 25.000.000 TL olarak haciz işlemine başlanılması üzerine durumdan haberdar olan katılanın vekili aracılığıyla imza ve borca itiraz etmesi şeklinde gerçekleşen olayda;
    Söz konusu bononun ve bononun dayanağını oluşturan sözleşme üzerinde yapılan kriminal incelemeler sonucu düzenlenen uyuşmazlığı çözmeye yeterli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarında suça konu bonodaki borçlu ... adına atılan imzaların ona ait olduğu fakat, bu imzaların bono için değil başka amaçla atıldıkları, atılış amaçları dışında üstteki ... ile bağlantıları koparılıp daktilo ile boş kısmın bono olarak doldurulduğunun ayrıca katılan adına atılan imzaların düzenleme tarihi olan 2008 yılı imzaları ile değil 1998 yılında attığı imzalar ile uyumlu olduğunun bildirilmesi karşısında,
    Sanıkların fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek, katılan tarafından başka amaçla atılan imzalı evrakın yazı ile imza arasındaki boşluğundan faydalanılarak boş kısma daktilo ile bono haline getirip, belirtilen şekilde oluşturulan sahte bono ile icra takibi yapmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri anlaşıldığından, sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetleri yerine, dosya kapsamına uygun düşmeyen eksik ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.