Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8277
Karar No: 2020/2247
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8277 Esas 2020/2247 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Müvekkili alacaklı olan davacı, iflas masasına tekabül eden alacağının tamamının kaydedilmediği gerekçesiyle kaydın yeniden yapılması talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, müvekkilinin kabul edilen miktarın altında kalan alacağının da kaydedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili temyize gitmiş, ancak kabul edilen miktarın temyiz sınırının altında olduğu için temyiz istemi reddedilmiştir. Davacı vekili ise davanın süresinde açılmadığı ve hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığı gerekçesiyle rededilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, bu savunmanın delillerle desteklenemediği ve sonuç olarak doğru olan kararı düzeltmek suretiyle onama kararı vermiştir.
Kanun maddeleri:
- HUMK m.427 (kesinlik sınırı)
- 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4 (yeniden değerleme oranı)
- İİK m.235 (itiraz süresi)
- İİK m.223 (dava açma süresi)
23. Hukuk Dairesi         2016/8277 E.  ,  2020/2247 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı veili, müvekkilinin davalı müflis aleyhine iş mahkemesinde dava açtığını, alınan mahkeme ilamına dayanılarak takip yaptığı sırada davalı şirketin iflasına karar verildiğini, müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydı için yapılan başvuru sonucunda iflas masasının sadece 28.138,39 TL"lik alacağın kaydının kabul edildiğini, kalan bakiye 6.972,38 TL"lik kısmının reddedildiğini ileri sürerek, reddedilen alacak kaleminin iflas masasına kaydedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı iflas idaresi vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacı alacağının kabul edilen miktar kadar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iflas tarihi itibarıyla müflis şirketten 28.564,00 TL alacaklı olduğu, iflas idaresi tarafından kabul edilen miktarın 28.138,00 TL olduğu, buna göre kaydedilen miktar düşüldüğünde davacının 426,00 TL daha alacağının bulunduğu ve masaya kaydının gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 426,00 TL’nin kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi olan 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir.
    Dava dilekçesinde, 6.972,38 TL"nin davalı iflas masasına kayıt kabulü talep edilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 426,00 TL’nin davalı iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Kararı sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dava, alacağın iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. İİK"nın 235. maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun"un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
    Somut olayda, iflas sıra cetveli, son olarak 02.12.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesin"de ilan edilmiştir. Davacı kayıt başvurusu sırasında tebliğ avansı yatırmamıştır. Buna rağmen iflas sıra cetvelinin 18.12.2013 tarihinde davacıya bilgi mahiyetinde ayrıca tebliğ edildiği görülmüştür.
    Dava dosyasında mevcut harçlandırma formu, tevzi formuna göre dava 31.12.2013 tarihinde açılmış olup ilan tarihine göre yasal 15 günlük hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, reddedilen miktar yönünden bu sebeplerle reddi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıdan alınmasına, peşin alınan temyiz harcın talep halinde davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi