Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2075
Karar No: 2021/893
Karar Tarihi: 01.07.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2075 Esas 2021/893 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2075 E.  ,  2021/893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    1. Taraflar arasındaki “Kurum işleminin iptali ve tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kayseri 1. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı ... Civata San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davacı ... Civata San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı ... Civata San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkette çalışan ... isimli işçinin net 1.200TL ücret aldığı hâlde sigorta primlerinin banka hesabına yatırılan miktar üzerinden ödendiği yönündeki şikayeti üzerine denetmen tarafından soyut ve dayanaksız iddia esas alınarak yapılan tespit üzerine davalı Kurumca 2013 yılı 7. ay ila 2014 yılı 6. ay arasındaki dönem yönünden toplam 7.536,72TL prime esas kazanç bildirilmesi ve ek nitelikli prim ve hizmet belgelerinin düzenlenmesi gerektiğini bildiren 20.08.2014 tarihli yazı gönderildiğini, sözü edilen işleme karşı yapılan itirazın 15.09.2014 tarihinde reddedildiğini, ancak denetmen tutanağı altında imzası bulunan işveren yetkilisinin sigortalının net 1.200TL ücretle çalıştığına ilişkin iddiasını kesinlikle kabul etmediğini, tutanaktaki işyeri bilgilerinin doğru olduğuna ilişkin imza attığını, iddianın belge ile ispatı gerektiğini ileri sürerek; 20.08.2014 tarihli Kurum işleminin iptali ile müvekkili şirketin prim borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı ... (SGK/Kurum) vekili duruşmadaki beyanın davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    6. Yargılama aşamasında taraf hâline getirilen davalı sigortalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkeme Kararı
    7. Kayseri 1. İş Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli ve 2014/809 E., 2015/436 K. sayılı kararı ile; davalı sigortalının 10.07.2013 tarihinden itibaren prime esas kazancının eksik bildirildiği ve net ücretinin 1.200TL olduğu tespitlerini içeren tutanak içeriğinin doğru olduğunun işveren vekili tarafından imzalanarak kabul edildiği, 5510 sayılı Kanun’un 59/2. maddesi uyarınca kontrol memuru tarafından düzenlenen tutanağın aksinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı
    8. Kayseri 1. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    9. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 21.01.2016 tarihli ve 2015/23720 E., 2016/510 K. sayılı kararı ile; "...Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlığını taşıyan 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belir bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
    Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, eldeki davada, Kurum denetim raporu içeriğinin salt sigortalı iddiasına dayalı ve soyut nitelikte olduğu, denetim sırasında da yargılama sırasında da davalı ... tarafından yukarıdaki mevzuat hükümlerine uygun yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı teşkil edebilecek deliller sunulmadığı, Mahkemece de anılan yönteme uygun araştırma yapılmadığı ve hükmün eksik inceleme ve araştırmaya, hatalı gerekçeye dayalı olduğu belirgindir.
    Bu bakımdan Mahkemece, dava konusu dönemde asgari ücret üzerinden düzenlenen ücret bordrolarının bir çoğunun davalı ... tarafından imzalandığı, banka kanalı ile yapılan maaş ödemelerinin de dönemin asgari ücretinin net tutarı kadar olduğu da gözetilerek, davalı sigortalıdan sigorta primine esas kazanç iddiasını ispat edecek delilleri sorulmalı, dava konusu ile ilgili öngörülen yönteme uygun araştırma yapılarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    O halde, davacı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı
    10. Kayseri 1. İş Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/87 E., 2016/310 K. sayılı kararı ile; iddia edilen net 1.200TL ücretin uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 200. maddesindeki hükme göre senetle ispat sınırı olan 2.500TL’nin altında kaldığından yazılı delil ile ispat zorunluluğu bulunmadığı, tutanak içeriğinin doğru olduğuna ilişkin işveren yetkilisinin imzasının bulunduğu, kaldı ki 5510 sayılı Kanun’nun 59/2. maddesi kapsamında yazılı delile gerek olmadığı, bu hükmün HMK’ya göre daha özel nitelikte olduğundan öncelikle uygulanması gerektiği, 5510 sayılı Kanun’un 59/2. maddesinde Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının düzenlediği tutanakların aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğu hükme bağlandığından tutanağın aksini davacı işverenin ispat etmesi gerektiği, davacı tanıklarının sigortalının ücretini bilmediklerini beyan ettiklerinden tutanağın aksinin ispat edilemediği belirtilerek önceki gerekçe de tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    11. Direnme kararı süresi içinde davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı sigortalının prime esas kazancının 2013/7-2014/6 dönemi için aylık net 1.200TL olduğu yönündeki denetmen raporu doğrultusunda tahakkuk ettirilen prim borcuna ilişkin Kurum işleminin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemli eldeki davada, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile itibar edilen denetmen raporunun hüküm vermek için yeterli olup olmadığı; denetmen tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin aksinin ispat edilmesinin gerekip gerekmediği; buradan varılacak sonuca göre dönemin asgari ücreti üzerinden düzenlenen ücret bordrolarının bir çoğunun davalı sigortalı tarafından imzalandığı, banka kanalı ile yapılan maaş ödemelerinin de dönemin asgari ücretinin net tutarı kadar olduğu gözetilerek davalı sigortalıdan prime esas kazanç iddiasına ilişkin delilleri sorularak bozma kararında belirtildiği şekilde araştırma yapılarak karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    III. GEREKÇE
    13. Davanın yasal dayanağını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) 86. maddesinin 9. fıkrası teşkil etmektedir. Anılan maddede “Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
    14. Belli bir dönemdeki çalışmaların tespiti istemini içeren hizmet tespiti davası, dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olmasa da, 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin 9. fıkrasında da düzenlendiği üzere, özünde prime esas kazançlarının ve prim ödeme gün sayılarının tespiti talebini de içermektedir. Mahkemenin hizmet tespitine ilişkin kararı ise işverenin Kuruma vermediği bildirgeler yerine geçecek belge niteliğindedir. Bu nedenle mahkeme dava sonunda vereceği kararda tespit edilen dönem için aylar itibariyle prim ödeme gün sayıları ile 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesine göre hesaplanacak olan “o dönemdeki” bir günlük ücreti de belirtecektir.
    15. Somut olayda davalı sigortalının ücretinin 10.07.2013 tarihinden itibaren aylık net 1.200TL olduğuna ilişkin denetmen tutanağı ve raporunun sadece sigortalının beyanı esas alınarak düzenlendiği, tutanakta imzası bulunan işveren vekilinin tutanakta belirtilen firma bilgilerine ilişkin imza attığını beyan ettiği, davacı şirkete aylık prim ve hizmet belgelerini süresinde Kuruma vermemesi nedeniyle 5510 sayılı Kanun"un 102. maddesine göre uygulanan idari para cezasının iptali için davacı şirket tarafından açılan Kayseri 1. İdare Mahkemesinin 2014/1140 Esas sırasına kayıtlı davada işçinin ücreti ile prime esas kazancı arasındaki farklılığın her türlü şüpheden uzak ve kesin olarak ortaya konulmadığından idari para cezasının iptaline karar verildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesinde belirtilen senetle ispat sınırının 2013 ve 2014 yılları için 2.500TL olduğu, tespit edilen aylık ücretin bu miktarın altında kaldığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararının bu yönden yerinde olmadığı ancak asgari ücret üzerinden imzalanan bordroların çoğunluğunun davalı sigortalı tarafından imzalandığı, bordro tahakkuklarının banka hesabına yatırıldığı, UYAP üzerinden sorgulanan davalı sigortalının sözü ettiği işçilik alacaklarına ilişkin Kayseri 2. İş Mahkemesinin 2014/642 E., 2015/582 K. sayılı davasında sigortalının ücretin asgari ücret olarak kabul edildiği, Yargıtay 22. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onandığı dikkate alındığında; davalı sigortalıdan iddia ettiği ücrete ilişkin varsa delilleri sorulmalı, işveren ve Kurum kayıtları incelenerek iddia edilen ücrete ilişkin bilgi ve belge bulunup bulunmadığı belirlenmeli ayrıca işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası getirtilerek incelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    16. Hâl böyle olunca direnme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi