Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/19307 Esas 2017/9199 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/19307
Karar No: 2017/9199
Karar Tarihi: 12.04.2017

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/19307 Esas 2017/9199 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkları dolandırıcılık suçlamasıyla açılan davanın sonucunda, sanıkların aile şirketi kurdukları, imalatçı firma oldukları şeklindeki iddialara rağmen, mahkeme sanıkların savunmaları, katılan beyanı ve tanık anlatımları doğrultusunda suçun sübuta ermediğine ve dolandırıcılık kastıyla hareket etmediklerine kanaat getirerek sanıkların beraatlarına karar verdi. Temyiz eden katılan vekilinin itirazları da reddedilerek hüküm onandı. Dosyada yer alan CMUK'un 318. maddesi, cezanın miktarına göre duruşmalı inceleme talebinin reddine ilişkin hükümleri içerir.

15. Ceza Dairesi 2014/19307 E. , 2017/9199 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükmolunan ceza miktarına nazaran, katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların aile şirketi kurdukları, imalatçı firma oldukları konusunda katılan şirket yetkililerini inandırdıkları, resmi kurumlardan ihale aldıklarını ve oraya malzeme teslimini istedikleri, katılan şirketin bu amaçla gerekli teslimatları yapmasına rağmen, verdikleri mal karşılığı aldıkları çeklerin keşide tarihlerinde ödenmediği, sanıkların ihale bedellerini katılana ödememek için faktöring şirketleri ile anlaştıkları, çekleri sanık ...’ın imzaladığı, sanıkların bu şekilde katılan şirketi yaklaşık 540.000 TL zarara uğratmak suretiyle dolandırdıkları iddia edilen olayda; Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre alacağın ödenmemesinden kaynaklanan ve mahiyeti itibariyle hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gerekçesiyle sanıkların beraatlarına yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin suçun sübuta erdiği, sanıkların başından beri dolandırıcılık kastıyla hareket ettiklerine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.