5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33383 Esas 2017/5792 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33383
Karar No: 2017/5792

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33383 Esas 2017/5792 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve benimsenen bir karara göre, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçunda mağdurun doğrudan eser sahipleri olmadığı, toplum olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle, meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de suçun mağdurunun değişmeyeceği ifade edilmiştir. Kararda, aynı suçu birden fazla kez işleyip işlemediğinin tartışılması gerektiği ve TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Hüküm, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
- TCK'nın 43/1. maddesi: \"Birden fazla hapis cezasının infazı\"
- 5320 Sayılı Kanun: \"Ceza Muhakemesi Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun\"
- 1412 Sayılı CMUK: \"Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu\"
19. Ceza Dairesi         2015/33383 E.  ,  2017/5792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de bu durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 05.12.2012 tarih ve 2012/515 Esas, 2012/980 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/14500 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın getirtilip incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.