10. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3112 Karar No: 2021/7265 Karar Tarihi: 10.06.2021
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/3112 Esas 2021/7265 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2018/3112 E. , 2021/7265 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ...
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 324/4. maddesinin atıfta bulunduğu 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesi gereğince yargılama giderlerinin terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde sanıktan tahsili yerine hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekiyor ise de hüküm kesinleşinceye kadar; karar tebliği ve kanun yolu posta giderleri gibi yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında sanıktan tahsili gerekmesi nazara alınarak, hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin terkin miktarından az olması halinde Devlet Hâzinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden tebliğnameye iştirak edilmemiştir. 1- Suç tarihinde esrarın ele geçtiği 63 B 4321 plakalı otobüste yapılan aramaya dayanak olduğu belirtilen Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesinin 24.01.2013 tarihli 2013/78 değişik iş sayılı önleme arama kararının denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Olay tutanağına göre kolluk görevlileri tarafından yapılan uygulama esnasında dedektör köpeği ile arama yapılmakta iken köpeğin otobüsün bagajında bulunan bidonlara tepki vermesi üzerine bidonlarda ele geçirilen esrarın yapılan araştırmada 21 numaralı koltukta yolcu olarak bulunan sanığa ait olduğunun tespit edildiği belirtilmesine rağmen, suç konusu esrarın bulunduğu bidonların sanığa ait olduğunun ilişkin otobüs şoförü, muavin ve diğer yolcuların beyanları olup olmadığı bidonlarda sanığın koltuk numarasına ilişkin bir fiş veya belirtici başka bir şey olup olmadığına ilişkin bir tespit yapılıp yapılmadığının açıklanmadığı dikkate alınarak; arama ve olay tutanağını düzenleyen görevliler ile gerektiğinde otobüs şoförü ve muavinin de tanık olarak çağırılıp dinlenmesi, sonucuna göre; suçun ortaya çıkmasının sanığın ikrarı ile mi, yoksa diğer delillerle mi belirlendiği saptanıp buna bağlı olarak sanık hakkında TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, sanığın hakkında bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 4- Ankara Kriminal Polis Laboratuvarınca şahit numune olarak alınan uyuşturucu maddelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.