14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/4712 Karar No: 2020/4401 Karar Tarihi: 06.07.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/4712 Esas 2020/4401 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ortaklığın giderilmesi talebiyle açılan davada, 1104 parsel sayılı taşınmazın aynen taksimi mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesi istenmiştir. İlk kararın temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, taşınmazda paydaş duruma geçen bir kişinin davaya dahil edilmesi gerektiği ve muhdesatın değeri ve oranı noktasında bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, davanın kabulü ile taşınmazların satış suretiyle giderilmesine, satıştan elde edilecek bedelin payları oranında davacılar ve davalılara aidiyetine karar verilmiştir. Mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Kararda paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, muhdesatın değeri ve oranı hakkında bilirkişi raporu alınmasının gerekliliği, paydaşlardan birinin davaya dahil edilmesi halinde taraf teşkili sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: HMK m.101, TMK m.674.
14. Hukuk Dairesi 2019/4712 E. , 2020/4401 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/06/2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/10/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ... vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu 1104 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.01.2017 tarih ve 2015/7101 Esas, 2017/225 Karar sayılı ilamı ile “Dava konusu 1104 parsel sayılı taşınmazın 35/2420 hissesi davalılardan ... adına kayıtlıyken 03.01.2013 tarihli satış işlemi ile ... adına tescil edildiği ancak bu kişinin davada yer almadığı anlaşılmıştır. Bu durumda taşınmazda paydaş duruma geçen ..."un davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekirken mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/124 Esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazda bulunan 52,89 m2 miktarındaki kısmen betonarme kısmen yığma binanın ..."ya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında taşınmazla ilgili olarak muhdesat ve zemin değerine göre satıştan elde edilecek gelirin ne şekilde dağıtılacağı konusunda oran kurulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen ilkelere göre muhdesatın değeri ve oranı noktasında bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmişti.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda "Davanın kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 1104 parselde kayıtlı kerpiç ev ve tarla vasıflı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, taşınmazların satımından elde edilecek bedelin, payları oranında davacılar ve davalılara aidiyetine" karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar (birlikte) ile ... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; tarafların malik oldukları taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi talep edilmiş olup davalılardan ... lehine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas, 2014/15 Karar sayılı ilamı ile muhtesatın aidiyetine karar verilmiş olmasına rağmen mahkemece adı geçen davalı lehine muhtesat üzerinden oran kurularak hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Öte yandan, paydaşlardan ... davanın başında taraf kılınmamış ise de sonraki aşamalarda davaya dahil edildiğinden adının karar başlığında gösterilmesi ve gerekçeli kararın kendisine tebliği gerekirken bu hususta herhangi bir işlem yapılmaması doğru olmadığı gibi temyiz dilekçesinde muhtesat iddiasında da bulunduğundan bu beyanı çerçevesinde yukarıdaki ilkelere göre işlem yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar ile ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 06.07.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.