
Esas No: 2017/1720
Karar No: 2021/892
Karar Tarihi: 01.07.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1720 Esas 2021/892 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “Tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 8. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı dava dilekçesinde; Avusturya’da 01.09.1979-30.12.1983 tarihleri arasında geçen 1560 günlük çalışmasını borçlandığını, Türkiye’de ise 506 sayılı Kanun kapsamında 861 gün; Bağ-Kurlu olarak 1230 sigortalılığının bulunduğunu, toplam prim gün sayısının 3651 gün olduğunu, davalı Kurum tarafından yurt dışı borçlanmasının kabulü hâlinde emeklilik işlemlerinin başlatılacağını ileri sürerek yurt dışı borçlanmasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
5. Davacı 30.06. 2014 tarihli ön inceleme duruşmasında; dava dilekçesini tekrar ettiğini, amacının borçlanılan süre de dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin olduğunu, bu yöne ilişkin aksine Kurum işleminin iptalini talep ettiğini ve dava dilekçesini bu şekilde düzelttiğini belirtmiştir.
Davalı Cevabı:
6. Davalı ... (SGK/Kurum) vekili cevap dilekçesinde; 3201 sayılı Kanun hükümleri ile Kurumun 2011/48 sayılı Genelgesindeki düzenlemeler kapsamında işlem yapılarak 506 sayılı Kanun’un Geçici 81/B maddesindeki şartları taşımadığından davacının talebinin reddedildiğini, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
7. Ankara 8. İş Mahkemesinin 26.11.2014 tarihli ve 2014/759 E., 2014/2326 K. sayılı kararı ile; 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesindeki sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine ilişkin düzenlemenin Türkiye’de sigortalılık tescili bulunanlar için yapıldığı anlaşılmakta ise de, bu haktan Türkiye’de sigortalılık tescili bulunmayanların yararlanmamasının adaletsizliğe yol açacağı, öte yandan Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca Türkiye ile Avusturya arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesine öncelik tanımak gerektiği gerekçesiyle davacının Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihinin Avusturya sigorta sistemine giriş tarihi olan 01.09.1979 tarihi olduğunun tespitine ve dava tarihini takip eden aybaşı olan 01.05.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
8. Ankara 8. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
9. Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 30.03.2015 tarihli ve 2015/3018 E., 2015/6690 K. sayılı kararı ile, “…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının sigorta başlangıcının 1.9.1979 tarihi olduğunun tespiti ile 1.5.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1.6.1961 doğumlu olan davacının Avusturya"da geçen çalışmalarından 1.9.1979-30.12.1983 tarihleri arası 1560 günü 5510 SK"nun 4/1-a maddesi kapsamında borçlandığı, Türkiye"de 3.10.2006-5.1.2013 tarihleri arası 861 gün, 1.10.2008-29.12.2012 tarihleri arası 1230 gün zorunlu bağ-kur sigortalılığının bulunup prim borcunun olmadığı, 24.2.2014 tarihinde yaşlılık aylığı talep ettiği, toplam prim gün sayısının 3651 gün olup 3600 gün koşulunu 14.11.2012 tarihinde yerine getirdiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının 506 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi kapsamındaki sigortalılık süresine göre, davacıya 506 sayılı Kanunun geçici 81/C maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanıp bağlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın geçici 81. maddesinin C-a) bendinde, "23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır." hükmü yer almakta olup, devamındaki b) bendinde ise; 23.05.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlerin hangi şartlarda yaşlılık aylığı bağlanabileceği sıralanmıştır.
Davacının ilk sigortalılığı 1.9.1979 tarihinde başladığından 15 yıllık sigortalılık süresi dolmuştur. Ancak davacı, 3600 prim günü şartını 14.11.2012 tarihinde yerine getirmiştir.
506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin C-a) bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının davacı yönünden 14.11.2012 tarihinde oluşması karşısında, davacının 506 sayılı Kanun"un geçici 81/C maddesi uyarınca 58 yaşını tamamlaması şartı ile yaşlılık aylığına hak kazanacağı ortadadır.
Bu nedenle, mahkemece davacının sigortalılık başlangıcının 1.9.1979 olarak kabulü doğru ise de talep tarihinde tamamlaması gereken yaş itibarı ile yaşlılık aylığı koşulları oluşmamıştır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
10. Ankara 8. İş Mahkemesinin 23.11.2015 tarihli ve 2015/379 E.- 2015/1376 K. sayılı kararı ile; sigortalılık başlangıç tarihi 01.09.1979 olan davacının talebinin 506 sayılı Kanun’un Geçici 81. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihi itibariyle toplam sigortalılık süresinin 20 yıl 9 gün olduğu, bu nedenle Geçici 81. maddenin (A) bendi uyarınca 506 sayılı Kanun’un 4447 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 60. maddesinin uygulanması gerektiği, bu durumda da sözü edilen maddenin (A) bendinin (b) alt bendine göre 50 yaş, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim gün sayısı koşullarına tabi olduğu, 01.06.1961 doğumlu olan davacının 50 yaşını 2011 yılında doldurduğu ayrıca 34 yıldan fazla sigortalılığı ve 3651 prim gün sayısı bulunduğundan dava dilekçesindeki istemi yaşlılık aylığı talebi kabul edilerek dava tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının dava tarihi olan 08.04.2014 tarihini takip eden aybaşı itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
13. Öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelere kısaca değinilmelidir.
14. Uyuşmazlığın kaynağını 25.08.1999 tarihli olup 08.09.1999 tarihli ve 23810 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun ile eklenen, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve sonrasında 4759 sayılı Kanun ile bir bölümü değişikliğe uğrayan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun (506 sayılı Kanun) Geçici 81. maddesi oluşturmaktadır.
15. Sözü edilen maddedeki düzenleme kapsamında yaşlılık aylığı bağlama koşullarının 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 08.09.1999 ve 4759 sayılı Kanun’un kabul edildiği 23.05.2002 tarihindeki “sigortalılık süresi”nin “kaç yıl” olduğu dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
16. Buna göre, maddenin (A) bendi uyarınca 08.09.1999 tarihinde sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olan kadınlar ve sigortalılık süresi 23 yıl ve daha fazla olan erkekler hakkında 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümler uygulanacaktır.
17. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 4447 ve 4759 sayılı Kanunlar ile değiştirilmeden önceki 60.maddesinin (A) bendinin (b) alt bendinde yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için sigortalının kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması, 15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3600 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması gerektiği hükme bağlanmıştır.
18. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun Geçici 81. maddenin (B) bendinin (a) alt bendi uyarınca maddenin (A) bendi kapsamında kalanlar dışında 23.05.2002 tarihinde; sigortalılık süresi 18 yıldan fazla olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 40 yaşını doldurmaları; sigortalılık süresi 23 yıldan fazla olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 44 yaşını doldurmaları ve en az 5000 gün; (r) bendinde ise sigortalılık süresi 2 yıl 8 ay 15 (dahil) günden fazla, 3 yıldan az olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 56 yaşını doldurmaları ve en az 5975 gün, sigortalılık süresi 2 yıl 8 ay 15 günden fazla, 3 yıl 6 aydan az olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 58 yaşını doldurmaları ve en az 5975 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunmaları şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabileceklerdir.
19. Geçici 81. maddenin (C) bendinin (a) alt bendine göre ise, 23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri hâlinde yaşlılık aylığı bağlanacaktır.
20. Geçici 81. maddenin (C) bendinin (b) alt bendinde ise;
“23.05.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getirmeyenlerin bu şartları;
…bd) 24.05.2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınlar 58,…yaşını doldurmuş olmaları…” şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabileceklerdir.
21. Görüldüğü üzere Geçici 81. madde ile yaşlılık aylığı bağlanmasında kademeli bir geçiş sistemi kabul edilmiştir. 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 08.09.1999 tarihinden önce yaşlılık aylığına hak kazananlar yönünden ise herhangi bir değişiklik yapılmamış, 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümlere atıfta bulunulmuştur.
22. 08.09.1999 tarihinden sonra sigortalı olanlar yönünden ise; 4759 sayılı Kanun ile değişik 506 sayılı Kanun’un 60. maddesinin (A) bendinde yaşlılık aylığından yararlanabilmek için, kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmak ve en az 7000 gün veya kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmak, 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün sigortalılık malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartı öngörülmektedir.
23. Yaşlılık aylığı tahsis koşullarındaki bu kademeli geçiş nedeniyle 1999 ve 2002 yılları itibariyle belirlenecek sigortalılık süresi, yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için aranacak yaş şartı yönünden anahtar rol üstlenmektedir.
24. Gelinen bu noktada “sigortalılık süresi” kavramına da değinmekte yarar vardır. “Sigortalılık süresi”, 506 sayılı Kanun’un 108. maddesinde uzun vadeli sigorta kolları açısından tanımlanmıştır.
25. Bu maddeye göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu Kanun’a tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir. Tahsis işlerinde nazara alınan sigortalılık süreleri, bu sürenin başlangıç tarihi ile sigortalının tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen süredir.
26. Somut olayda; davacının doğum tarihinin 01.06.1961 olduğu, 01.10.2013 tarihli dilekçesi ile Avusturya’da 01.09.1979-30.12.1983 tarihleri arasında geçen çalışılan süreyi 3201 sayılı Kanun hükümlerine göre borçlanma talebinde bulunduğu, davalı Kurumca sözü edilen tarihler arasındaki 1560 günlük süre için tahakkuk ettirilen borcu ödediği, Türkiye’de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi (4a) kapsamında 03.10.2006-05.01.2013 tarihleri arasında 861 gün hizmeti ve 01.10.2008-29.02.2012 tarihleri arasında 1230 gün Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu, toplam prim gün sayısının 3651 gün olduğu, 3600 prim gün sayısını 14.11.2012 tarihinde doldurduğu, davalı Kurumun 28.02.2014 tarihli yazısı ile yaşlılık aylığından yararlanmak için 58 yaş, 7000 prim gün veya 25 yıl, 58 yaş ve 4500 prim gün sayısı koşullarını yerine getirmediği belirtilerek yaşlılık aylığı bağlanmadığı görülmüştür.
27. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının sigorta başlangıç tarihinin Türkiye Cumhuriyeti ile Avusturya Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 17. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre belirleneceği konusunda uyuşmazlık bulunmamakta olup davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.09.1979 olduğu hususu bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir.
28. Bu durumda 506 sayılı Kanun’un Geçici 81. maddesinin (A) bendi, 4447 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 08.09.1999 tarihinden önce yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazananlar ile 08.09.1999 tarihine kadar kadınlar yönünden sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olanlara Kanun’un yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanacağını hükme bağladığından, davacının durumunun öncelikle (A) bendi kapsamında incelenerek anılan hükümde başkaca bir şart öngörülmediğinden sadece 18 yıl veya daha fazla sigortalılık süresinin dolup dolmadığına bakılması gerekmekte olup davacının 08.09.1999 tarihine kadar sigortalılık süresi 18 yıldan fazla olmakla 506 sayılı Kanun’un 4447 ve 4759 sayılı Kanunlar ile değiştirilmeden önceki 60. maddesine göre değerlendirme yapılmalıdır. Değişiklikten önceki 506 sayılı Kanun’un 60. maddesine göre değerlendirme yapıldığında ise, davacının sözü edilen maddenin (A) bendinin (b) alt bendine göre yaşlılık aylığı için 50 yaşını doldurmak, 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün prim ödemiş olmak şartlarına tabi olduğu, tahsis talep tarihi olarak kabul edilen 08.04.2014 dava tarihi itibariyle bu şartların hepsini yerine getirdiği ve yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının oluştuğu sonucuna varılmıştır.
29. Hâl böyle olunca 506 sayılı Kanun’un Geçici 81. maddesinin (A) bendine göre değerlendirme yapılarak davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı yönünde verilen direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
30. O hâlde direnme kararı onanmalıdır.
31. Dava tarihinin 08.04.2014 olmasına rağmen direnme kararında 12.05.2015 olarak yazılması ise, mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata kabul edilmiş ve esasa etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.07.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.