Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/110
Karar No: 2007/1504

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/110 Esas 2007/1504 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/110 E.  ,  2007/1504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ORTACA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/04/2005
    NUMARASI : 2004/295-150

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,miras bırakanı Arife Kınayer"in maliki olduğu 5 parça taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla  emanetçi konumundaki ara malik  S..T.."ya vekil aracılığıyla satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini,sonrasında taşınmazların davalılara  devredildiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı Yaşayi,davanın reddini savunmuştur.
    Diğer Davalılar,yanıt vermemişlerdir.
    Mahkemece,muvazaa iddialarının  kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın  reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
               -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal,tescil  olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden,toplanan delillerden; tarafların miras bırakanı A.K.."in maliki olduğu ..ve ..parsel  sayılı taşınmazların tamamı ile ..ve ..parsel  sayılı  taşınmazlardaki paylarını 29.1.1993 tarihinde  dava dışı S.a   temlik ettiği,onun da  24.8.1994 tarihli akitle ..parselin tamamını davalı Y..ye,..ve ..

     parsellerdeki paylarını da 1/2"şer oranda davalılar V...ile Y..i"ye ,ayrıca 26.4.1994 tarihli akitle ..parselin tamamını davalı V..."ye ..parseldeki payıda 19.8.1994 tarihli akitle davalı Y.."a  intikal  ettirdiği anlaşılmaktadır.Öte yandan ... ve .. parsellerin  davalılar tarafından  dava dışı kişilere satıldığı dava tarihi  itibariyle de bu kişiler adına kayıtlı  olduğu görülmektedir.                                                        Davacı, miras bırakanı tarafından aracı kullanmak suretiyle çekişmeli  taşınmazların mülkiyetinin davalılara intikalini sağlamak amacıyla muvazaalı olarak temlik yaptığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece..ve ..  parseller  yönünden  iddianın subut  bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, anılan taşınmazların sonradan  eldeğiştirmek  suretiyle  dava dışı kişilere  intikal ettirildiği ve son kayıt maliklerinin davada  yer almadıkları ve onlara karşı  açılan bir davanın da bulunmadığı gözetilerek bu parsellere ilişkin davanın  reddedilmiş olması bu gerekçeyle doğrudur.Bu  yöne değinen davacının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
    Ancak, .. ve ..parsellere yönelik  davacının temyiz itirazlarına gelince; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
    Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde  ülke ve  yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri,olayların  olağan akışı,miras  bırakanın  sözleşmeyi  yapmakta  haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığ,satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark,taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan  yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; miras bırakan  tarafından kendisine  temlik yapılan  S..ın taşınmazları edinmesine rağmen  hiçbir tasarrufunun bulunmaması, taşınmazların  akitte gösterilen değerleri ile gerçek değerleri arasında  fahiş fark  bulunması ve tanık  beyanlarından miras bırakanın gerçek  iradesinin dava dışı ikinci eşinden mal kaçırmak amaçlı olduğu sonucuna  varılmaktadır.                                                   Belirlenen bu olgular,yukarıda  değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde temlikteki  amacın mal kaçırmak olduğu kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca, ..ve .parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin  takdirinde   yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının bu yöne  değinen temyiz itarazları yerindedir.Kabulüyle  hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,15.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi