16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10528 Karar No: 2015/8104 Karar Tarihi: 18.06.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/10528 Esas 2015/8104 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/10528 E. , 2015/8104 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı eski 1813 parsel sayılı 2.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 165 ada 4 parsel numarasıyla ve 3.241,75 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1814 parsel sayılı 2.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 165 ada 3 parsel numarasıyla ve 2.524,29 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait 165 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, çekişmeli 165 ada 4 parsel numaralı taşınmazın kadastro yenileme tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalar ... Müdürlüğünce yapılan teknik işlemlerin denetlenmesini gerektiren davalar olup, bu teknik belgeler ... Müdürlüğünde mevcut olan ve mahkemece de tarafların ileri sürüp sürmemelerine bakılmaksızın dosya içerisine getirtilmesi zorunlu olan belgelerdir. Davacı, dava dilekçesinde yenileme çalışmalarında yanlışlık yapıldığını iddia ederek, dava sebep ve delillerini de belirtmiştir. Bu halde ihtilafın niteliğine göre, davada 3402 sayılı Yasa"nın 28/2. maddesinin uygulanamaz. Bu husus göz ardı edilerek davacının dava sebep ve delillerini bildirmediği gerekçesiyle anılan madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.