Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/19193 Esas 2016/16892 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/19193
Karar No: 2016/16892
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/19193 Esas 2016/16892 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, hırsızlık suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, ancak Yargıtay 22. Ceza Dairesi'nin bozma ilamı sonrasında ceza 9 aya indirilmiş ve mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi sonrasında sanığın lehine kazanılmış hak teşkil ettiği ve tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değiştirilen CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı belirtilmiş ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesine göre de sanık lehine olan kanun uygulanacağı ifade edilmiştir.
13. Ceza Dairesi         2016/19193 E.  ,  2016/16892 K.

    "İçtihat Metni"

    Hırsızlık suçundan sanık ..."un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b ve 35/2. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2011 tarihli ve 2010/544 Esas, 2011/122 sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 05/10/2015 tarihli ve 2015/6837 esas, 2015/4837 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müetakip, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1 ve 35/2. maddeleri gereğince 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun"un 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2016 tarihli ve 2015/552 Esas, 2016/260 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 15.11.2016 gün ve 94660652-105-34-10494-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.11.2016 gün ve 2016/391254 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;
    Dosya kapsamına göre; Yargıtay 22. Ceza Dairesinin bozma ilamı ile adı geçen sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58. maddesinin uygulanmamış olmasının aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, bozma ilamından sonra yapılan yargılama sırasında sanığın mükerrir olduğundan bahisle cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ise de, bu durumun Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 18/11/2014 tarihli ve 2014/14134 esas, 2014/32331 sayılı ilamında belirtildiği üzere sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği ve bu nedenle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı cihetle, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yakınana ait kapıları kilitli olmayan ve kontak anahtarı üzerinde bulunan aracı çalıştırıp götüren sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilerek, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.