20. Hukuk Dairesi 2015/1505 E. , 2015/6478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 15. Asliye Ticaret ve ... 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, banka kasasının murisin eşi tarafından açılması nedeniyle, terekenin uğramış olduğu zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Asliye ticaret mahkemesince, davacı taraf tacir olmadığı gibi bir ticari işletmesi de bulunmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlıktan doğmadığı, Türk Borçlar Kanununun 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen vedia sözleşmesine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesi ise; davacının murisi olan ... ile davalı banka arasında kiralık kasa sözleşmesi imzalandığı ve söz konusu, müteveffaya ait kiralık kasanın banka tarafından açılması suretiyle oluşan zararın tahsilini talep edildiği davada davalı banka olup, uyuşmazlık Bankacılık Hukukundan kaynaklandığı, bu durumda uyuşmazlığın 6102 sayılı Kanunun 4/f maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Dosya kapsamından, yasal gereklilikler yerine getirilerek 28.08.2012 tarihinde ilgili vergi dairesi memuru, davalı banka yetkilisi, kuyumcu bilirkişi ve diğer tüm mirasçılar huzurunda kasanın açıldığı, kasada bir kısım ziynet eşyasının yanında boş mücevher kutuları bulunduğunun görüldüğü, boş kutuların banka kasasında saklanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumun, murisin vefatından sonra, mirasçılardan eşi ..."ın diğer mirasçılara bilgi vermeksizin vefattan sadece 6 gün sonra 23.07.2012 tarihinde murisin evde bulunan anahtarını alarak davalı bankanın Konak şubesine gittiğini ve şubede bulunan ortak kasası olmayıp tamamı ile muris ..."a ait kiralık kasayı açtığı, kasadan bir kısım eşya veya nakit parayı aldığı, dolayısıyla eşinin kasayı tek başına açmak ve içinden bir şeyler almak konusunda hiçbir yetkisi bulunmadığı halde, banka şubesinde şube yönetmeni konumundaki davada taraf olmayan ... isimli personelin acemiliği sebebi ile söz konusu hatanın yapıldığı ve kasanın açtırıldığının kabul ve beyan edilmesi nedenleriyle, davalı banka tüzel kişiliğinin işveren sıfatı ile Borçlar Kanunu gereği personelinin sebebiyet vermiş olduğu zarardan tümüyle sorumlu olduğundan, kasadan neler alındığı, maddi değerinin ne olduğunun bilinmediğini benzer durumlarda kasa sahibi murisin ekonomik ve sosyal durumunun araştırılarak kasada bulunması muhtemel değerin bilirkişi marifeti ile tespiti ile bu rapor dikkate alınarak zararın tazmini yönünde, terekenin uğramış olduğu zararının tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bu halde somut olayda, davacı tacir olmadığı gibi, davanın bankacılık işleminden kaynaklanmayan, banka memurunun dikkatsizliği ve hatasından kaynaklanan haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, davanın mutlak ticari nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.