Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2725 Esas 2017/13023 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2725
Karar No: 2017/13023
Karar Tarihi: 02.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2725 Esas 2017/13023 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2725 E.  ,  2017/13023 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalının faturaları ödemediğini, başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, 10/07/2010 tarihinde davacının yetkili temsilcisine başvurarak hatların iptalini talep ettiklerini, davacının iptal talebinden sonraki döneme ait bedelleri istediğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Taraflar arasında düzenlenmiş olan 08/05/2009 tarihli sözleşmenin 5.6. maddesinde; Abone, sözleşmeyi feshetmek istediği takdirde; bu talebini ... "nın iletişim adresine ya da tam yetkili bayisine yazılı olarak veya Müşteri Hizmetlerini arayarak ya da ... "nın internet sayfası aracılığıyla ... "ya bildirir. Abonenin hizmet alımı, fesih bildiriminin yapıldığı gün durdurulur. Hizmet alımının durdurulmasını müteakip abone, 10 (on) gün içerisinde ... "ya yada tam yetkili ... bayisine yazılı bildirimde bulunur. Aksi takdirde abonenin sözleşmesi feshedilmeyerek hizmet sunumuna devam edilir, düzenlemesi bulunmaktadır .Mahkemece, davalının anılan sözleşme maddesine uygun fesih bildiriminde bulunup bulunmadığı, davacının hizmet vermeye devam edip etmediği konuları araştırılmaksızın; sözleşmenin, 10/07/2010 tarihli yazı ile iptal edildiği gerekçesi ile red kararı verilmesi isabetli bulunmamıştır.
    2- HMK.nun 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.Somut olayda ise; bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi mali müşavir olduğundan uyuşmazlığın doğru olarak tespiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip değildir. Bilirkişi raporunda da konunun uzmanlık alanının dışında olduğu belirtilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece; konunun uzmanı bilirkişiye uyuşmazlık hakkında rapor hazırlatılması ve varılacak sonuca göre hüküm oluşturulması gerekirken uzman olmayan bilirkişinin hazırladığı raporun hükme esas alınmış olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ; Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.