Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve mahkemece sanığın temyiz harcı yatırmaması sebebiyle 22/06/2011 tarihli ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, 29/12/2011 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 20/10/2011 gün ve 2011/54-142 sayılı temyiz harcıyla ilgili yasal düzenlemenin iptal kararının, 29/06/2012 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, temyiz isteğinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesi uygulanmamış ise de, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu husus infazda gözetilebileceğinden bozma gerektirmediği, Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 29/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.