Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12923
Karar No: 2020/4398
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12923 Esas 2020/4398 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/12923 E.  ,  2020/4398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/02/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının dedesi ... lakaplı ...’in uzun yıllar önce vefat ettiğini, geriye eşi Şükriye ile çocukları ..., ..., ... ve ...’ın kaldığını belirterek murise ait mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde,
    Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/515 Esas sayılı dosyasında Vakıflar Kanununun 17. maddesi gereğince dava açıldığını, davacının davaya katılıp mirasçılık belgesi sunmak için mahkemeden süre istediğini, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğunu, anılan dosyadan davacıya kök muris ..."in mirasçılık belgesini alması için yetki verilmişken ... lakaplı ...’in mirasçılık belgesinin talep edildiğini, mahkemece tapu kayıt malikiyle davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne murisin mirasçılarının ve miras paylarının tespitine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
    Somut olayda; dosya içerisindeki bilirkişi raporunda muris ...’in 26.09.1936’da vefat eden oğlu ...’un 13.03.1958’de vefat eden eşi ...’in mirasçı olarak geriye çocukları ... ve ...’u bıraktığı belirtilerek mirasçılar ve miras payları belirlenmiş ve mahkemece de bu rapor hükme esas alınmıştır. Ancak UYAP üzerinden alınan nüfus kayıtlarından, ...’in ilk eşi ...’un ölümünden sonra ... ile evlendiği, 13.03.1958’te vefatıyla mirasçı olarak eşi ...’i, çocukları ...’dan olma ... ve ...’u, ...’den olma ... ve ...’ı bıraktığı, ...’in de 16.04.1969’da öldüğü ve geriye mirasçı olarak çocukları ...’den olma ... ve ... ile ...’ten olma ...’yu bıraktığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu duruma dikkat edilmeden mirasçılığın ve miras paylarının tespiti doğru değildir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hususların üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 06.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi