22. Hukuk Dairesi 2017/38778 E. , 2020/8427 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının davalıya ait iş yerinde 03.06.2011 tarihinde çelikhane ünitesinde pota ocağında işe başladığını, davalı işyerinin kurulumu ve işe başlama dönemlerinde ve dahi sonralarında işçilerin yoğun bir şekilde uzun süre fazla mesai yaptırılarak çalıştırıldığını, 2012 yılı Aralık ayında işverene ait olan liman işletmelerinde gemi vinci operatörü olarak çalıştırılmaya başlandığını, davacıya işe başladığı günden itibaren fazla mesai yaptırıldığını, hafta tatillerinde, dini ve milli bayram günlerinde çalıştırıldığını ancak bu tarihten sonra da hafta tatilinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılmaya devam edildiğini, çelikhanede işe başlayan müvekkilinin çelikhanenin faaliyetini durdurması üzerine liman işletmesinde geçici olarak çalıştırıldığını, kendisine limana gönderilirken tekrar çelikhanede çalıştırılacağına yönelik işveren tarafından taahhütte bulunulduğunu, işyerinde imzalanan toplu iş sözleşmesinden müvekkilinin yararlandırılmadığını, gerekçe olarak limanda çalıştığının gösterildiğini, ancak kurum kayıtları ve işyeri şahsi sicil dosyası incelendiğinde davacının işvereninin toplu iş sözleşmesi imzalandığı ve uygulanmaya başladığı dönemlerde ... A.Ş."de çalıştığı, kurum kayıtlarında işveren sicil numarasının çelikhane işletmesi üzerinden bildirildiğini, ayrıca Toplu iş sözleşmesinin yetki prosedür dosyası incelendiğinde davacının yetki için verilen listede görüldüğünü, davacının kıdem tazminatına esas ücreti hesaplanırken geniş anlamda değerlendirilen ücretinin üzerinden hesaplama yapılmayıp ücretine ilaveten almış olduğu sair ödemelerin(yemek, yol parası, ikramiye, iyileştirme ödemeleri, sosyal ödemeler) hesaplamada değerlendirmeye alınmadığını belirtmiş, fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydı ile; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ,ücret farkı alacağının, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren yasadan kaynaklanan faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının iş akdi feshedildikten sonra tüm alacaklarının hesabına yatırıldığını, davacının bu nedenle hiçbir alacağı kalmadığını, davacının maaş hesabına 7.652,10 TL kıdem tazminatı, 4.058,88 TL ihbar tazminatı, 144,38 TL ikramiye, 5,47 TL çocuk parası, ve fazla mesai ücreti olarak da 946,94 TL yatırıldığını, davacının her zaman 3 vardiya sistemiyle bazı zamanlar vardiya sistemi değişmiş olsa da günde 7,5 saat çalıştığını, davacının hafta ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma alacakları taleplerinin yersiz olduğunu, bu günlerde çalışmış ise de karşılığının ödendiğini, bir kısım fazla mesailer karşılığında serbest zaman kullandırıldığını, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı istenmişse de davacının şahsi sicil dosyasında 24.10.2013 tarihli protokolden de anlaşılacağı üzere çelikhane bölümü kapatıldıktan sonra davacının talebi ile işyeri sicil kaydının liman işyeri olarak yapıldığını ve müvekkili şirket tarafından da bu durumun uygun görülüp talebe uygun olarak gerekli tescil işlemlerinin yapıldığını belirtmiş davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı uyuşmazlık konusudur.6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu gibi sendikal örgütlenmede zorunlu işkolu esasını benimsemiştir. 6356 sayılı kanunun 2/1-ğ hükmü uyarınca sendika, işçilerin ve işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek üzere bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır. Bu tanımla işkolu esası, sendikal örgütlenmenin temellerinden biri olmanın (Kutal, 2006:119) ötesinde tüzel kişi olarak bir örgütün sendika olarak nitelendirilebilmesinin koşullarından biri haline getirilmiştir. Buna bağlı olarak bir sendikaya üye olabilmenin ön koşulu da üye olmak isteyen işçinin o sandikanın iş kolunda çalışıyor olmasıdır. Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun’nun 19 maddesinin 7.fıkrasında da iş kolunu değiştiren işçinin sendika üyeliğinin kendiliğinden sona ereceği düzenleme alıtına alınmıştır.Somut olayda, davacının işe başladığı 03.06.2011 tarihinde kurum kayıtlarına göre çelikhane işçisi olarak metal iş kolunda çalıştığı sabittir. Ancak davacı tarafından imzası inkar edilmeyen 24.10.2013 tarihli potokolde tarafların 18 Ekim 2012 tarihinden başlamak üzere çalışma koşulları ve ücret ve diğer haklar bakımından liman iş yerindeki koşulların ve kuralların geçerli olduğu konusunda mutabık olduklarının, çalışanın, işyeri sigorta sicil kaydının liman işyeri esas alınarak yapılmasını talep ettiğinden işverenin bu talebe uygun olarak gerekli tescil işlemini yapacağının çalışanın liman iş yerindeki kademe ücretlendirme sistemine Ekim/2013 ayından itibaren geçirilmesi konusunda mutabık olduğununun, çelikhanenin yeniden faliyete geçmesi durumunda çalışanın işverenin talep etmesi halinde çelikhane iş yerine geçmeyi kabul ettiğini tahahüt ettiğinin protokolün 18/12/2012 tarihinde yürürlüğe girdiğinin ve iş sözleşmesinin eki olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.Hal böyle olunca; davacının kendi talebi ile çelikhane bölümünden liman iş yerine geçerek iş kolunu değiştirdiğinin ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 19. maddesinin 7 fıkrasında belirtildiği gibi iş kolu değişikliği nedeni ile sendika üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğinin kabulü gerekmektedir.Bu durumda, davacının sendika üyeliğinin son bulması nedeni ile ... -İş Sendikası ile imzalanan toplu iş sözleşmesinden faydalanamayacağından davacının giydirilmiş ücretinin tespitinde toplu iş sözleşmesinde düzenlenen para ve para ile ölçülebilen sosyal haklar ücrete eklenemeceği gibi iş kolunun değiştiği tarihten itibaren de tolu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı ve sosyal yardım alacağı talebindede bulunamayacaktır. Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile söz konusu alacaklar hakkında hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebidir.SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.