Esas No: 2020/4953
Karar No: 2022/16830
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4953 Esas 2022/16830 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin mühür bozma suçu işlediği gerekçesiyle verilen hükümleri değerlendirdi. Ancak mahkeme, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği geçici kanun maddesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Ayrıca, kesinleşmemiş bir mahkûmiyet kararının mahsup işlemine esas alınamayacağı ve kazanılmış hakların gözetilmemesi nedeniyle karar bozuldu. Kararda; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 326/2. maddesi, TCK'nin 43/1. maddesi, TCK'nin 203/1 ve 62. maddeleri, CMUK'nin 321 ve 326/son maddesi gibi kanun maddelerinden bahsedildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
...
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08.02.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 16.06.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Mahkemece, 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 326/2. maddesi gereğince sanığa bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan ve TCK‘nin 43/1. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanığa isnat edilen “mühür bozma“ suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Kabule göre de;
a)Sanığın zincirleme şekilde mühür bozma suçundan TCK‘nin 203/1 ve 43/1. maddeleri uyarınca mahkûmiyetine karar verildikten sonra, Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 10.10.2017 tarihli 2014/324 Esas ve 2017/705 sayılı kararı ile mühür bozma suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilmesi nedeniyle, hükmedilen bu cezanın mahsubuna karar verilmiş ise de; UYAP üzerinden yapılan incelemede, mahsuba konu kararın halen Dairemizin 2020/1714 Esas sırasında temyiz incelemesinde olması nedeniyle henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, kesinleşmemiş bir mahkûmiyet kararının mahsup işlemine esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Dairemizin 04.07.2017 tarihli 2016/8572 Esas ve 2017/5061 Karar sayılı bozma ilamından önceki 22.05.2014 tarihli 2014/155 Esas ve 2014/303 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünde, sanık hakkında TCK’nin 203/1 ve 62. maddeleri uygulanarak 5 ay hapis cezasına hükmedildiği, bu kararın sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi neticesinde kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla; 5 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün kazanılmış hak olacağı gözetilmeden, sanığın neticeten 6 ay hapis cezasına mahkûmiyetine karar verilmesi suretiyle CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.